Çorum’da yaklaşık 200 bin almanak dirim izleri bulundu

Çorum’bile Hars ve Turizm Bakanlığının izniyle Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nce yürütülen “Çorum Tarih Öncesi Dönem Satıh Araştırması Projesi” kapsamında yapılan yüzey araştırmalarında kısaca 200 bin yıllık olduğu değerlendirilen dirim izlerine ulaşıldı.

Eti Üniversitesi Kazı Bilimi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Saz Şairi Özbudak’ın başkanlığında ehlihibre kazı bilimci, öğretim üyesi ve öğrencilerden oluşan kol 2020 yılında kayran çalışmalarına başladı.

Çorum Belediyesi ve Eti Üniversitesinin finansal desteğiyle suret ilçe bölgesinde araştırmalarına kükremek veren kadro, kısaca 40’ı henüz başlangıçta bildik 237 noktada alelumum derk etmek taşından yapılma stoper ve delici aletlere ilişik parçalar buldu.

Laboratuvarda yapılan incelemelerde parçaların kestirmece 200 bin yıl önceye ilgili olduğu belirleme edildi.

Dr. Mehmet Ozan Özbudak, AA muhabirine, satıh araştırmasında orion toplayıcı döneme ilgili kestirmece 200 bin yıl öncesine ilgili dirim izlerinin yanında tahminî 8 bin 500 sene öncesine ilgili önceki yerleşik hayata dayalı izlere da rastladıklarını söyledi.

“Bizim araştırmamızda şimdilik 200 bin yıla kadar vasıl veriler bulduk”

Rum’nun arkeolojik açıdan ensesi kalın aynı nahiye olduğuna bel eden Özbudak, “Rum’daki arz eski adam kültürüne ilgilendiren izler 1 milyon yıla kadar ulaşmakta. Hele Niğde’deki Kaletepe, Konya’daki Dursunlu kabilinden yerleşmelerden bunları biliyoruz. Bizim araştırmamızda şimdilik 200 bin yıla kadar vasıl veriler bulduk. Bu gün Orta Paleolitik Gün yerine tanımlanıyor bilcümle dünyada. Mahsus taş aletler yapım gelenekleri ve teknikleriyle tanımlanıyor. Tığ de arazide bulduğumuz ve yekpare dünyaca kabul edilmiş tekniklere binaen 200 bin yıl kabil benzeri tarihi ortaya koyuyoruz. Araştırmalarımızı genişlettiğimizde elan eskilerine ulaşacağız.” dedi.

Çorum’un yakalamak taşı açısından zengin tıpkı coğrafya olduğunu, bu nedenle prehistorya döneme ilişkin yaşam izlerinin derk etmek taşı mevcut alanlarda yoğunlaştığını dile getiren Özbudak, buralarda yaptıkları satıh araştırmalarında prehistorya döneme ilişik binlerce çıngı bulduklarını aktardı.

“Küçük Asya’de opsidyen ticaretinin burası üzerinden Filistin’e, Balkanlar’a, Ege’ye gittiğini biliyoruz”

Proje kapsamında, Çorum’daki evvel beledi hayata geçilen noktayı birlikte belirlediklerini ancak alanın güvenliği amacıyla adına ifşa etmek istemediğini ifade eden Özbudak, şöyle bitmeme etti:

“Çorum’un sunu çarkıt beledi insanlarına ait olduğunu düşündüğümüz, günümüzden kestirmece 8 bin 500 sene öncesine varan ayrımsız yerleşimdeyiz. Burada bir in var. Üzerindeki düzlükte da taş aletleri bulduk. Bunlar opsidyenden yapılmış. Opsidyenin buraya yeryüzü beş altı 300 kilometre uzaklıkta olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan makroskopik analizler, bunların Orta Rum opsidyeni olduğunu gösteriyor. Yani o Neolitik Bölüm dediğimiz yerleşik yaşamın başladığı ve yeşerdiği dönemde Rum’de opsidyen ticaretinin burası üzerinden Filistin’e, Balkanlar’a, Ege’ye gittiğini biliyoruz. Bu sayede, burada ateş parçası toplulukların dünya ile alışveriş zarfında olduklarını öğreniyoruz.”

Özbudak, yüzey araştırmasında tayin ettikleri alanlarda arkeolojik hafriyat yapmayı hedeflediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Tığ bu çalışmaları bir hafriyat çalışmasıyla taçlandırmayı ve burada bulduğumuz sonuçları daha akva temeller üstüne salmak istiyoruz. Çünkü Paleolitik Bölüm’den Osmanlı’ya büyüklüğünde birçok molekül bulduk amma hele önceki beledi toplulukların zahir domestik abuhava çağı kültürlerine evrildiğini hatırlamak için da Kalkaolitik dediğimiz yaklaşık Milattan Ilk 6 binden 3 bin 500 yılları arasına tarihlediğimiz aktarılma hakkında da çok sayıda bilim bulduk. Kazı Bilimsel kazıyla bölgenin elbette geliştiğine dayalı bilgileri çokça elan akva ayrımsız zemine oturtabiliriz.”

Özbudak, elde ettikleri bulguları Eti Üniversitesi Arkeoloji laboratuvarında çeşitli uzmanlık alanlarına ilgili işlemlerden geçirerek bilgelik dünyasına kazandırdıklarını sözlerine ekledi.

Share: