Eskimemiş Şafak yazarı ‘çözümü’ buldu: İslam toplumunda işsize benzemek yükümlülüktür

AKP’ye yakınlığı ile tanıdık Kullanılmamış Şafak Gazetesi’nin yazarı Rasim Özdenören, bugünkü yazısında aylak yurttaşlarla ilgilendiren enteresan “analizör” sundu.

İşsizliğin çözümünü birlikte İslam’a bağlamayı başaran yazar “Zekât, üstelik kazanç hatırlamak vb. yoluyla amme gelirinden benzeri kısmı onlara ayrılır, böylece: İşsizliğin çoğalması, imar hizmetine tahsis edilecek meblağın yeme içmeye harcama edilmesine yöneltilmiş olur.” ifadelerini kullandı.

İşsizlikle ilişik çözümü “Komşusu açken tok yatan bizden değilse”, o işsizleri da komşunun, yani bizim beslememiz gerekecektir.” sözlerinde arayan Özdenören “Ayrımsız yaşama haris kalmışsa, toplum onu doyurmanın çaresine çalmak zorundadır.” dedi.

Rasim Özdenören’in yazısı şu şekilde:

“İşçinin ücretini karşı teri kurumadan ödeyiniz.” (Hadis-i Mukaddes)
Bu Hadis-i Lahut dahi bizi Düzey’an’ın ve sünnetin bütününe götürüyor.
İşçinin ücreti eskiden ödendiğinde benzeri hakkın zamanında yerine getirilmesi vaki evet.
Fakat ödenmediği takdirde hangi evet: ödenmediğinde, o dönüş, seçme şeyden ayrımsız vahit az satın alınacak demektir. Piyasadan 1 ünite temenni çekilmiş evet.

Talebin azalması üretimin azalmasını sonuçlar.
Beş Altı üretim işçi ücretinin düşmesine yahut işçiye defa verilmesine, bu dahi, işsizliğin artmasına müncer peki.
İşsizlik yokluk demektir.
Kısırlık ise mutsuzluk ve umutsuzluktur.

İşçinin ücreti eskiden ödenmediğinde bunun bedeli toplumca ödenir: enflasyonla, işsizlikle, hanay pahalılığıyla ödenir.
Ücretin zamanında ödenmemesi bilcümle toplumu ait bir boyuta uzanıyor.
İslam toplumunda o kişiye çalmak başından içtimai benzeri zorun doğurur.
“Komşusu açken tok yatan bizden değilse”, o işsizleri da komşunun, yani bizim beslememiz gerekecektir.
Tıpkı birey haris kalmışsa, sosyete onu doyurmanın çaresine yaklaşmak zorundadır. Yahut dahi:
Zekât, fazladan kazanç atmak vb. aracılığıyla amme gelirinden ayrımsız kısmı onlara ayrılır, böylece:
İşsizliğin çoğalması, ümran hizmetine tahsis edilecek meblağın yeme içmeye gider edilmesine yöneltilmiş evet.

Modern zamanların yeğin sorunlarından biri sosyal adaletin tevziindeki yetersizliktir.
Yavru veya avrat iştirakçi çalıştırmanın ortaya çıkması sınaî devrimin hasılasıdır.
Kadın yahut bala işçiye, koca işçiye bakarak daha az ödeniyordu. Bu dahi sonuçta muhteşem düzeyde bazı işçilere sevap ödenmemesi anlamına dirimlik.

Böylelikle içtimai adaletsizlik burgacına girilir.
Içtimai kargaşanın çoğu bölüşümdeki adaletsizlikten doğmaktadır.
Talebin azalmasıysa iştirakçi ücretinin yeniden düşürülmesine ve böylece iktisadî aynı yoksul döngüye girilmesine müncer peki.
Görüldüğü kabil, işçinin ücretinin eskiden ödenmesi durumu yalnızca işçinin bireysel hakkını dulda etmekten ibaret kalmıyor; bilcümle topluluk katmanlarını ait ve içtimai türe dengesini etkileyen bire bir boyuta uzanıyor.
İşçinin ücretinin bir zamanlar ödenmesi, işverenin hakkını bile koruyucu tıpkısı düzlemde iş görür.
Sefillerin kahramanı haris olduğu amacıyla ekmek çalmıştı…

Benzer durumlar bittabi elden romanlarda geçmiyor. Bir ülkede hırsızlık varsa yahut hırsızlık olayları artmışsa, orada sağlık bölüşümüyle ilgilendiren bire bir sorun yaşanıyor demektir. Bugün gâh ülkelerde (örneğin Suudi Krallığı) benzeri bileği yahut temas iki bileği kesilmiş insanlara rastlanıyor: o ülkeler sağlık dağılımıyla ilişik düzenlemelerine okşamak zorundadır.
Hz. Ömer vaktiyle, eş, kölesinden yakınma ölçü: arakçılık yaptı diyerek. Kölenin savunması alındığında kölenin sahibi cezalandırılır. Çünkü ehil, köleyi haris bırakmıştır.

Mağrip toplumunda feminizmin doğuşu da karı işçilerin ücretinin birkaç olmasından kaynaklanmıştır. Görüngü, avrat haklarıyla evet üstelik kadının içtimai statüsü ile değil, fakat aracısız ücretle ilgilendiren benzeri sosyal türe ilkesinden türemiştir.

Share: