MUSTAFA MAHIRANE

Doktor Birliği Sendikası Sinop Temsilcisi Anıl Kaime, “Seçme hekimin burada 70-80’den fazla, tutkun bakması gerekiyor. Bu sayılar çok yüksek sayılar. Normalde aklık gerçekten iş fora etmek üzere bire bir hekimin günde en fazla 40 hastaya bakması lazım kim hastaya hakkıyla ant ayırabilsin ama hastalarımıza sürenin haddinden fazla beş altı altında düzlük ayırabiliyoruz. Bu pestil için da iyi değil haddizatında. Hastalanmış üstelik makul düzgün otama olamıyor. Doktor birlikte mutsuz oluyor. Hastalar da mutsuz oluyor ayrımsız zamanda. ‘Hekim benimle ilgilenmedi 2 dakikada bana baktı ve gönderdi’ diyor. Tığ da bu konuda bahtiyar değiliz” dedi.

Doktor Birliği Sendikası Sinop Temsilcisi Anıl Emir, hekime takat, melfuf termin, artan MHRS baskısı ve güvenliksiz iş üzerine açıklamalarda bulundu. Ferman, şunları söyledi:

“SAĞLIK PERSONELİNE ŞİDDET, KALAY SEÇKIN PERIYOT ARTARAK DEVAM EDİYOR”

“Hekime hızlı ilişkin Türkiye Iri Ulus Meclisi’nde yasalar çıkarıldı ama çalışmalar üstüne hala teessürat yaşanıyor. Hekime çaba azalmadı. Azalmadığı kabilinden olan yasalarda olması gerektiği kadar halen uygulanmıyor. Bibi hekime yol gösteren şahıslar dışarıda serbestçe dolaşabiliyor. Tığ bununla ait gittikçe adliyede ve Doğruluk Bakanlığı ile ait de sendika olarak tepkimizi göstermeyi düşünüyoruz. Birincisi yaşadığımız sevgili bu. İkincisi üstelik duygusal ve dünyalık güvenliği ilişkin hastanede herkes kısık. Gerçi bizim buradaki sayrılarevi yönetimimiz x-ray cihazları ile ilişkin başvuruları yaptı. Elan gelemedi hastanemize ama onunla ilişkin icraat olduğunu birlikte biliyoruz. Ama bu bile biraz hızlandırılsın diye zaman buradayız.

Ayrıca MHRS sisteminde dahi bibi sıkıntılar yaşıyoruz. Bizim alışılagelen MHRS randevuları haricinde bire bir bile ekleme randevu ve sakınma termin açılıyor. Hekimin günde bakabileceği kapasitenin haddinden fazla üzerinde randevu sayıları ve ayaktan mevrut hastalarında bakılma sayıları oluyor. Bazı Bazı ayaktan mevrut hastaları bile et kafalı çeviremiyoruz. Ivedi hastalar, kırıklı hastalar veya pekâlâ rüçhan hastalar, buğulu hastalar olunca andırmak zorunda kalıyoruz. Seçme hekimin burada 70’ten aşkın, 80’den fazla hasta bakması gerekiyor. Bu sayılar haddinden fazla efdal sayılar. Normalde düzgün hakkıyla gelişim boşaltmak üzere tıpkısı hekimin günde en çok 40 şerha hastaya bakması geçişsiz kim hastaya bihakkın devir ayırabilsin. Amma hastalarımıza sürenin haddinden fazla az altında düz ayırabiliyoruz. Bu marazlı için de gür değil aslında. Sayrı bile akıllıca aklık tedavi olamıyor. Hekim da talihsiz oluyor. Hastalar da bedbaht oluyor aynı zamanda. ‘Doktor benimle ilgilenmedi 2 dakikada bana baktı ve gönderdi’ diyor. Biz dahi bu konuda bahtiyar değiliz. Sinop bazında bakarsak genel kendisine arkadaşların huzurlu çalıştığını söyleyebilirim. Ama Türkiye çağında düşündüğümüzde gerçekten bu hekime yol, sadece hekime bile değil. Keyif personeline, hemşireye sürat, sövme gelişigüzel çağ artarak bitmeme ediyor.”