Kem asırlık rençper ata tohumlarına gözü gibi bakıyor

Nakıs yüzyıllık maraba ağababa tohumlarına gözü üzere bakıyor

BAYBURT – Bayburt’un sebze ve meyvecilik itibarıyla en varlıklı köylerinden biri olan Aslandede köyünde kıvrak, kem asırdır çiftçilik özne 70 yaşındaki İsmail Fakir, 10 dönümlük arazisinde dede tohumlarıyla bir nice sebze ve meyvenin üretimini gerçekleştiriyor.

Toprak üzerinde kurduğu seralarda örgensel sebze yetiştiriciliği eden Fakir, domates, salata, kavun, karpuz, çilek, akdarı, kumpir, fasulye, biber kadar sebze ve meyveleri hem öz dalından tüketiyor hem de satışını yaparak vatandaşlara uzvi meyve ve sebzeyi ulaştırıyor. Etraflı yıllardır geleneksel yöntemlerle çiftçilik özne sebze, kâr yetiştiren Sahipsiz, sonradan maharet tarıma geçtiğini söyleyerek, “Tığ çırılçıplak sebzeciyiz, benim babam dahi çiftçiydi. O birlikte bu işi yapardı. Mufassal yıllar geleneksel yöntemlerle sebze, yemiş yetiştirdik sonraları bu sebzeciliğin tekniğini öğrenmeye başladık. Onun üzere seralar kurduk, yani teknik tarım uygulamalarına başladık” dedi.

“Ata tohumlarının devamı üzere elimizden mevrut çalışmayı yapıyoruz”

Maharet tarıma geçtikten sonraları uygulamayı ağababa tohumları üstünde deneyen Sahipsiz, hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını ve verimin arttığını belirterek, “Teknik tarımı bizim domestik tohumlarımız üzerinde uygulamaya başladık. Ağababa tohumlarının devamı amacıyla elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Burada sebzenin her türlüsünü biz ekiyoruz, bunları size sayayım. Başta domates, salata, lamba karpuzu, kavun, akdarı, kumpir, biber ve biberin herhangi bir çeşidi. Bu domestik tohumlar üzerinden bu sebzeleri teknik tarımdan duyduğumuz örgensel ekincilik adıyla üretiyoruz” diye konuştu.

Deneyimli dikici ata tohumları üzerinde çeşitli denemelerde bulunarak eli nimetli yavru almayı amaçlıyor

Kullanılan gübrenin çiftlik gübresi olduğuna değinen Bikes, herhangi kimyasal içerikli gübreleri serada kullanmadıklarını belirterek, “Kullandığımız matbu kom gübresi onun dışında haricen de hemen birkaç dönüş solucan gübresi aldık. Bu çiftlik gübresiyle bu sebzeleri burada üretiyoruz” diye niteleyerek konuştu. Amacının ağababa tohumunu yaşatarak gelecek nesillere aktarma etmek olduğunu söyleyen Fakir, farklı yöntemlerle nitelikli ağababa yavru yok etmek kabil benzeri gayesinin bile olduğunu vurgulayarak, “Temel yerine kayda değer anlatacağım husus ise şu, dede tohumları üstünde ayrı ayrı çalışmalar yapıyoruz. Mesafelik ara grup, her sıraya apayrı ayrımsız uygulama, bambaşka aynı sulama şekli, apayrı tıpkısı çapalama şekliyle sınama yapıyoruz hangisinden daha iyi belirgi alırsak onun üzerinden bitmeme ediyoruz. Sulp alırken mahsulün yer iyisinden yavru almaya çalışırız. Uşak başı deriz, karpuzun genç erkek başından alırız tohumu, kabakta döl esasen alırız, domateste ise dalında gür olgun iri domatesten evlat alırız ve bu tohumları gözümüz kabilinden saklarız bizim amacıyla zer değerindedir bu tohumlar. Bunları kaybetmemek üzere elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uzvi ürünlere insanların ilgisi yavaş

Ürettiği sebze meyveye vatandaşların okkalı bağ gösterdiğinin altını çizen Garip, “Burada ticari namına sebzelerimizin satışı çok evire çevire ilerliyor, sürekli havale alıyoruz. Gidip pazarda, şurada, burada sebzem var kadın cebin demiyoruz. yeknesak vereyim, Bayburt’un bildirme ırak yerinden Demirözü’nden rastgele hafta aynı taksi sağlık, komşularının üstelik siparişini alır. 10 paket, 20 paket, 50 paket doldurur göndeririz. Başka hafta tıpkı başkası gelir. Burada de yolun kenarında bir as yerimiz var, oraya birlikte zaman zaman fazlalık sebzeleri koyarız, oradan geçenler dahi alır. Filhakika Bayburt’un hepsi bu bağı agâh, buraya uğrarlar gelenimiz, gidenimiz haddinden fazla evet” şeklinde konuştu.

Öte yandan Bayburt’ta eskimemiş kurulan ve üyesi olduğu Gez Hanları Örgensel Ekincilik Sınama ve Istihsal Merkezi ile ağababa tohumlarının gelecek kuşaklara aktarılması için icraat yaptıklarını belirten Bikes, “Bayburt’un tahsilli kişileri kullanılmamış tıpkısı cemiyet kurdular ata tohumlarının devamını bulmak amaçlı bire bir topluluk, bizi de o derneğe örgen yaptılar. O topluluk üzerinden inşallah imdi ağababa tohumlarının devamı amacıyla bereketli amal yapıp, çalışmalar yürüteceğiz” diyerek konuştu.



Share: