Manisa haberleri: Heybet Bahçeli: Amasra’yı Konuşuyorken 8 Yıl Eski Soma Felaketini Uyarmak Maksatlıdır, Zayıf Bire Bir Yaklaşımdır

MHP Umumi Başkanı Ihtişam Bahçeli, “Eroin ocağındaki patlamayı vesile ederek felakete siyasi aynı zımni çoğaltmak üzere halk ovuşturan ki ya üstelik kimler varsa bize bakarak ilgiyle değildir, tamam ve iyi niyetli kendisine de görülemeyecektir. Izdırap üzerinde istismar yapmanın er ve sorumlu tıpkısı tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Facianın failleri varsa, bunlar tayin edilirse adli ve idari açıdan gerçeklenmiş hesabı da sorulacaktır. Aksini buyurmak üstelik abestir. Amasra’yı konuşuyorken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı ayrımsız yaklaşımdır. Tığ patlamış yahut alaz almış maden ocağından kardeşlerimizin bulunup çıkarılmasını bekliyorken içtimai medyadan provokasyona iştiyak edenler hem vahim hem de ahlaksızdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Azamet Bahçeli, zaman TBMM’birlikte partisinin kadro toplantısını yaptı. Bahçeli, toplantıda şunları söyledi:

“BILINEN PATLAMAYA EL AÇAN EKSIKLIK İHMAL VE EKSİK ADINA DEĞERLENDİRİLECEK HANGI VARSA KESINLIKLE DÖNME YÜZÜNE ÇIKARILACAKTIR”

“Öyle ateşler vardır kim sadece düştüğü yeri yakmaz. 14 Eylül (14 Teşrinievvel) 2022 Cuma akşamı Bartın’ın Amasra ilçesinde milletimizin yüreğine keskin sakıt kömürün karasından helal lokmasını fehmetmek için yerin yüzlerce metre altına inen madencilerimiz hepimize acıların yeryüzü acısını yaşatmışlardır.

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Kasıntı Müdürlüğü’ne sınırlı ayrımsız eroin ocağında meydana gelen grizu patlamasında canlar gitmiş, hayatlar bitmiş, hayalat sönmüştür. 41 eroin işçimiz, bu üzücü ve kederli patlamadan sonraları serencam nefesini vermiştir. Dertli halde kurtarılan 11 işçimizin tedavisi bitmeme ederken maalesef bunlardan 5’inin durumu de ağırdır. Üzüntümüz tarifsiz ve tanımsızdır. Cesamet bütün imkanları ile seferber ergin, 24 saat içre acı tablosu kontrol altına münfail, taharri istirdat çalışmaları aceleten ve eşgüdüm halinde yürütme edilmiştir.

MHP adına patlama duyurulur duyulmaz tezelden olay mahaline Genel Başbuğ Yardımcımız Sadir Durmaz ile Bartın Belediye Başkanımız Cemal Akın’ı gönderdik. Gelişmeleri dakika be zaman strateji ettik. Bilindik patlamaya sefer açan eksiklik boşlama ve kem adına değerlendirilecek ne varsa mutlaka dönüş yüzüne çıkarılacaktır. Bu konunun tığ dahi sonuna büyüklüğünde takipçisi olacağız.

“AMASRA’YI KONUŞUYORKEN 8 YIL ÖNCEKİ SOMA FELAKETİNİ HATIRLATMAK MAKSATLIDIR, HASTALIKLI BİR YAKLAŞIMDIR”

Beyaz Zehir ocağındaki patlamayı vesile ederek felakete siyasi tıpkısı içerik desteklemek amacıyla ahali ovuşturan ki evet da kimler varsa bize bakarak ilgiyle değildir, düz ve gani niyetli yerine bile görülemeyecektir. Izdırap üstünde istismar yapmanın er ve sorumlu bir tavırla tek ilgisi imkânsız. Facianın failleri varsa, bunlar tespit edilirse adli ve yönetsel açıdan gerçekli hesabı birlikte sorulacaktır. Aksini demek birlikte abestir. Amasra’yı konuşuyorken 8 sene esbak Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı ayrımsız yaklaşımdır. Tığ patlamış yahut alaz almış maden ocağından kardeşlerimizin bulunup çıkarılmasını bekliyorken içtimai medyadan provokasyona heves edenler hem yoğun hem da ahlaksızdır.

Acılarımız çok tazeyken, patlama yeni olmuşken, işçilerimiz arazi altından bile çıkarılmamışken Sayıştay’ın 2017 ile 2019 raporlarında Amasra Poz Müdürlüğü ile ilişkin bölümleri bedaheten servis yazar kabahatli ve mesul arayışına girenlerin önü arkası adamakıllı araştırılmalıdır.

“DÖNEM ACILARIMIZI IRCA VE TENKIS GÜNÜDÜR. FIRSATÇILIK YAPANLARIN KANINDA ESMER VARDIR”

Muayyen ayrımsız süreyle teftiş görevini işleyen denetçiler seçme şeyi biliyor da aynı tek bahis konusu müessese müdürlüğünün iştirakçi, işyar, mühendis ve yöneticileri mi hangi tedbirleri alacaklarını bilmiyorlar. Böyle tıpkı iddia aklın ve mantığın neresiyle bağdaşacaktır. Sayıştay raporlarındaki tespitleri tabii inkar etmiyoruz, es geçmiyoruz fakat Sayıştay raporlarının eğin niyetliler tarafından siyasi ihtilaf haline dönüştürülmesini ise son evre mahsurlu ve oldukça manidar buluyoruz.

Yerin üstünde ahkam kesenlerin durumlarıyla kavuşum altında kömürün karasına, kayanın ve toprağın zorluklarına döş geren kardeşlerimizin muhatap olduğu gerçekler pekâlâ bambaşkadır. Ne vicdan sahibi, hangi dağarcığı yüklü ve kalın mertebesine ulaşmış vatan evladı beyaz zehir ocaklarında bile bile bakarak bakarak felaketlere ayn yumabilir? Dönüş yarınlarımız muhasara günüdür. Çevrim acılarımızı tedvir ve azaltma günüdür. Fırsatçılık yapanların kanında kuzguni vardır. Beyaz Zehir, say, helal vergi hangi demektir bilmeyenlerin; felaketler üzerinden cepheleşme üretmeye çalışması insafsızlıktır, izansızlıktır.

Acı 85 milyon Türk vatandaşının tamamınındır. Düşkünlük partilerinin teker teker bu felaketi politika malzemesi yaparak bağrış çağrış kirliliğine başlık anahtar olmaları kızarmaz yüzün yaşarmaz gözün arlanmaz bakışın nerelere büyüklüğünde tutunduğunu da ortaya koyacaktır.

“CELAL HAYATIMIZDA HAKİM OLAN İŞ BİRLİĞİ, DENGE, NEVA, KOORDİNASYON VE HIZLI KARAR KABUL ETME BECERİSİ KISIR ÇEKİŞMELERİ KRONİK HİZİPLERİ ARTIK SONLANDIRMIŞTIR”

2023 yılı, önder Türkiye’nin müjdesi ve bu hedefin tarihi mesajıdır. Devletimizin kurucu felsefesi, yapı ilkeleri rastgele zamankinden haddinden fazla elan zindedir ve tesirlidir. Dalavere hayatımızda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile gerçekleşen temelli ve doğru düzeltme Türkiye’mizin önünü açmış, gücüne vahim katmıştır. Kimin atına binerse onun türküsünü çağıranlar bu gereği kabulde zorluk çekse dahi baki ana asla değişmeyecektir. Türkiye sakat Türkiye değildir. Ululuk hayatımızda bilgili olan teşrikimesai, dara, uzlaşma, koordinasyon ve çabuk karar alma becerisi verimsiz çekişmeleri kronik hizipleri imdi sonlandırmıştır. Öğür namına on yıllardır 2023 yılının düşünü kuruyorduk. Cumhuriyet’in 100. sene dönümüne iri umutlar bağlamış, yüzyılla sözleşmeyi 22 sene geçmiş yaparak önümüze şişman hedefler koymuştuk. Son bir yıl ortamında bütün illerimizi heyecanla dolaştık. Deminden birlikte köy köy geziyor, kani ve davasının onurunu varlığının onuru bilmiş dava arkadaşlarımızla politik çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. 8 Ekim’den itibaren, Adım Adım 2023; Köyüm Benim Sohbet Toplantılarıyla köylerimize, milletimizin efendisi olan köylülerimize misafir oluyoruz. Onları dinliyoruz, düşüncelerimizi ve siyasetimizin gayelerini sabırla ve sırasıyla anlatıyoruz.

Bugüne kadar parçalanmamış 256 köy ziyaretimizi bile çokça şükür gerçekleştirmiş durumdayız. Hafta sonu dahi 2023’e Akıllıcasına: Aday Mahsus, Karar Net temalı Konya Mitingimizi dayanıklı bire bir paydaşlık eşliğinde yaptık ve Hz. Mevlana’nın torunlarıyla buluştuk. 23 Ekim Ilişki günü bu kez de şehzadeler şehri Manisa’de milletimizin huzuruna çıkacağız. Adayımız muhtemelen, kararımız kesin diyeceğiz. Ayağını yahut ayakkabısını değil, ahfadını ve atisini düşünen dava erleriyle, talih sevdalılarıyla görgülü geleceği gerçekli nesir ve ihya edeceğiz, bunu bile Halk İttifakı’nın iradesiyle başaracağız.

“NEW YORK’UN BILDIRME İŞLEK CADDESİNE ÇIKMAK, ERGENLER GİBİ VİDEO GIDERMEK, ADAMLIK, SİYASET, MERTLİK DEĞİLDİR”

Türkiye’yi ecnebi ülkelerde şikayet emreylemek, jurnalcilik tahsis etmek, yabancıların karşısında umum el divan durmak gururlu ayrımsız büyüklenme değildir. New York’un arz kıvrak caddesine geçmek, ergenler kabil video elde etmek, bu suretle Türkiye’ye ve Reisicumhur’na karaca çalmaya sınamak âdemiyet değildir, yöntem değildir, yiğitlik on paralık değildir. CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu dersini tarihten değil Türkiye düşmanlarından aldığını küşade seçik gözler önüne sermiştir. Demiş kim; Hedefimiz 100 yıllık Cumhuriyeti 2023’te demokrasiyle taçlandırmaktır. Sayın Kılıçdaroğlu bu yan olmasaydı hangi ABD’ye gidebilirdin hangi bile gittiğin ant Türkiye’yi şiddetli gösterebilirdin, dua deri ki kurulu ve oturmuş tıpkı demokrasimiz vardır ve ortadadır. Yegâne kelimeyle diyorum ki, yazıklar olsun. Tığ inhitat deyince erinçsiz oluyorlar, ya hangi diyelim evet? Bu Kılıçdaroğlu’nu ve ittifakını hayırla nasıl el edelim?

Kılıçdaroğlu’nun ABD’bile ne yaptığı, kimin dümen suyuna girdiği, kimlerle irtibat kurduğu, kimlerin eline ve avucuna baktığı oldukça bellidir. Alelhusus kendisine haremlik eden gazetecileri dahi atlatarak 8 saat ortadan kaybolması ziyadesiyle kuşkuludur. Kılıçdaroğlu’na soruyorum, o esrarlı 8 saat zarfında neredeydin? Kimlerle fiskos yaptın, kimlerle serbest bire bir planın parçası olmayı içine sindirebildin? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını milletimize izah etmek zorundadır. FETÖ’cülerle görüşüp görüşmediğini, Pensilvanya’birlikte koyuverme verip vermediğini açıklığa sarmak mecburiyetindedir. Türkiye’üstelik bulamadığını KÖLE’üstelik araştırmak batkın aynı siyasetçinin serencam çırpınışıdır. Kılıçdaroğlu’nun ÇAKER ziyareti, dahası başörtüsü istismarından hemencecik sonra uçağa atlayıp Türkiye’den ayrılışı birbiriyle angajmanlı sancılı gelişmelerdir.

“ZİLLET İTTİFAKININ PAYDAŞLARI SIRASIYLA ABD’Yİ TAVAF ETMEYE BAŞLAMIŞTIR”

Şimdi dahi kurulma etmiş bir İP heyeti, Türk festivali bahanesiyle MEMLUK’ye gidecekmiş. Kılıçdaroğlu’nun gölgeli ziyaretinin birden akabinde BENDE biletini alan İP’in de yolu nöbet değildir, politik zihniyeti milli ve ahlaki esaslara muvafık değildir. Okyanus ötesinde alengir dağılımı ve aksiyon bölümü yapılmıştır. Cezir ittifakının paydaşları sırasıyla ESIR’yi tavaf etmeye başlamıştır. Sipariş gündeme bakarak, listelenmiş talimatlar layıkıyla, FETÖ’nün çekicilik alanında, emperyalizmin nezdinde siyasa yapmanın kasıntılı ve onurlu hiçbir yanından bahsedilemeyecektir. Alçalma ittifakı, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun cevabını falsolu yerde aramaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını seçecek, belirleyecek ve yetkilendirecek yavaş ne AB’dir ne MEMLUK’dir yalnız ve hoppadak balaban Türk milletidir. CHP yitirdiği iradesini emperyalizmin hunriz sahnesinde bulmanın çabasındadır. Bu yüzden CHP yönetimi, yapı yıllarına branş dönmüştür. Kılıçdaroğlu’nun değil Reisicumhur adayı olması, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturması da züldür, CHP’ye rey veren kardeşlerimize hakarettir, hürmetsizliktir, dahası zulümdür.

“KILIÇDAROĞLU’NUN UKRAYNA’DAN YANA OLALIM SÖZÜ KÜLLIYEN HÂLSIZ BİR KÜÇÜMSEME, DİPLOMASİ CEHALETİDİR”

Türkiye âdem ve âdemiyet onurunu temel alarak itmam ve icra ettiği siyasetiyle umut adası kadar belirlemeye ve kilitsiz küreksiz bir şekilde sivrilmeye başlamıştır. Hububat Koridoru Anlaşması’nın serencam üç mahiye mazisine baktığımızda Ukrayna limanlarından koruyucu 345 sefine hep 7 milyon 700 bin titrem tahılı ihtiyaç sahibi ülkelere taşımıştır. Türkiye bu süreçte katiyen unutulmayacak benzeri yabanlık vazifesini deruhte etmiş, kıtlık çekici milyonların çığlığını hem duymuş hem da duyurmuştur. Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in açıklamaları, Sayın Cumhurbaşkanımızın deli dolu ve haddinden fazla kulvarlı girişimleri Türkiye’nin benzeri doğal gaz deposu olmasını gündeme getirmiştir. Geçen hafta dahi vurguladığım kabil, yıldız hatlarının güvensiz olması cihetiyle Türk Cereyan erke güvenliğinin vazgeçilmez benzeri öğesi haline gelmiştir. Bu aşamada Kılıçdaroğlu’nun Ukrayna’dan yana olalım sözü külliyen mecalsiz tıpkı alay, gerçeklere çapraz tıpkısı kuruntu, politika ve diplomatlık cehaletidir.

“SİYASAL SİSTEMİMİZE, SİYASETÇİ VE YÖNETİCİLERİMİZE ASILSIZ İDDİALARI REDDEDİYORUZ”

Avrupa ülkelerinin ısınıp aydınlanması mail bire bir gelecekte Türkiye’nin ölçüm, realizasyon ve kararıyla mümkün olabilecektir. Bu erke jeopolitiğinde önemli tıpkısı ağırbaşlı noktasına hemencecik tırmandığımızın apaçık resmidir. beraber Avrupa Birliği Komisyonu’nun 12 Teşrinievvel’dahi yayımladığı 2022 yılı Türkiye Raporu yeniden ayağa sübjektif, taraflı ve tarafgir ayrımsız siyasetin mecmuu adına hafızalarımıza kaydedilmiştir. Terörle mücadelemize müteveccih nahak ve hayasız ithamları reddediyoruz. Açık Oturum sistemimize, politikacı ve yöneticilerimize batıl iddiaları reddediyoruz. Şark Akdeniz, Veli ve Kıbrıs’ta Anadolu ve Palikarya tezlerini sahiplenen çorlu bakış açısını reddediyoruz. Kıbrıs Türklerinin bulunmayan sayılmasını reddediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında, AB’nin uyguladığı yaptırımlara Türkiye’nin katılmamasını eleştiren şizoit yaklaşımı reddediyoruz.

“EL ARASINDA ENDİŞE, ISTINKÂF ETMEK VE PANİK YARATANLARA CEZAİ TAKI YÜKLEMENİN NERESİ HATALIDIR?”

Bildiğiniz üzere sosyal medya okkalı aynı mecradır. Bu mecrada seçkin nev haşarat da meydanı abes bulduğundan atlama beygiri oynatmaktadır. Geçen hafta Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Uymazlık Yapılmasına Dair Kanun Teklifi AKP ve MHP’nin mücadele ve müdahalesiyle kabul edilerek yasalaşmıştır. Allah’a şükür, önemli ve ivedili tıpkı ihtiyaç milli egemenlik eliyle karşılanmıştır. Cezir ittifakı 29. maddeyi terörize ederek olmadık yollara başvurma edip mezkür kanunun görüşmelerini sabotaj etmeye kalkışmıştır. Umum beyninde keder, saygi ve panik yaratanlara cezai yük yüklemenin neresi hatalıdır? Ülkemizin iç ve dış güvenliği, amme düzeni, genel sağlığıyla ilişkin gerçeğe aykırı aynı bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde hüveyda yayanlara kanuni tedarik alınmasının neresi zulümdür?

“ZİLLET İTTİFAKININ HABERİ OLSUN, NE YAPSALAR YARARSIZ, GÜREŞÇI KÖPRÜSÜ SUYUN MAVERA YAKASINDA KALDI”

CHP’li benzeri mebus, eline albenili alıp Genel Asamble kürsüsünde telefon kıracak büyüklüğünde alçalabilmiştir. Sen o çekimli telefona değil, kafana vurursan belki ayılabilir, kendine gelebilirsin. Bu çekiç Genel Asamble’a lacerem getirilmiş, kürsüye lacerem çıkarılmıştır? Çekiç de kelimesi kelimesine benzeri cebe kadar cürüm unsuru değil midir? Bu haliyle çekicin temsil kalaşnikoftan ne farkı vardır? Biz Umumi Kurul salonunda hangi çekiçli eylemcilere ne da kalaşnikoflu teröristlere bilinsin kim, dayanma edemeyiz, ağızsız kalamayız, izleyici olamayız. Zül ittifakının haberi olsun, ne yapsalar boşuna, güreşçi köprüsü suyun öte yakasında kaldı.

“DEZENFORMASYON YASASI HIYANETİN, BOZGUNCULUĞUN VE REZALETİN SOSYAL MEDYA AYAĞINA KİLİT VURMUŞTUR”

Biber Dolması habere bel bağlamayanlar bu yasadan tasalı olanaksız. İftiraya prim vermeyenler, amme düzenini bozmayı aklından geçirmeyenler, ülkemizin iç ve dış güvenliğini örselemek üzere pusuya yatmayanlar bu yasadan asla memnuniyetsizlik duymaz. Geçiniz bunları, devletin ülkesi ve milletiyle ayrılamaz bütünlüğünü, eş onuruyla koca haysiyetini savunan hiç kimesne bu yasaya gaga bükmez, bükemez, bükmemiştir. Dezenformasyon yasası hıyanetin, bozgunculuğun ve rezaletin içtimai iletişim araçları ayağına kilit vurmuştur. Çok bile güzel olmuş, maşeri vicdan oh be demiştir.”

Share: