Reisicumhur Erdoğan: Enflasyonun damarlı etkilerini bertaraf etmeye çalışırken, düşürecek tedbirleri de alıyoruz

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “Para Şişkinliği rakamlarımızın nominal yerine çokça faziletkâr seyretmesi bittabi sıkıntı vericidir. Amma burada ana ilgi edilmesi gereken pahalılık düzeyinin genel iktisat üstünde nöbet açtığı sonuçlardır. Tığ para şişkinliği rakamlarının insanlarımızın hayatındaki huysuz etkilerini seçme kesimin sağlık seviyesini yükselterek kaldırılmış etmeye çalışırken tıpkısı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri dahi alıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde planlı Hükûmet Toplantısının peşi sıra Reisicumhur Erdoğan, basın açıklaması yaptı. Erdoğan, Gaziantep ve Mardin’da meydana mevrut gidiş geliş kazalarında hayatlarını kaybeden vatandaşların ailelerine başsağlığı dileyerek başladığı konuşmasında, “Gaziantep ve Mardin’deki üzücü kazalar bütün boyutları ile soruşturulmaktadır. Böyle kanı almaz facialarla karşılaşmaktan muhit üzüntülüyüz. Yapılan soruşturmalar neticesinde failler üzerine gereken amal tabii yapılacaktır. Bununla kalmayacak, analog kazaların benzeri elan yaşanmaması amacıyla gidiş geliş ve vesile güvenliği başta almak için seçme alanda gerekseme mahsus tedbirleri belirleyerek anında uygulamaya geçireceğiz. Attığı herhangi bir adımı, ‘İnsanı yaşat kim kerem yaşasın’ ilkesine göre belirleyen benzeri hükümet olarak önce herif anlayışıyla bu meselenin de üstesinden gelmekte kararlıyız. Araçla ya de sâri yerine trafiğe sâdır vatandaşlarımızı aynı el daha kurallara kelimesi kelimesine riayet etmeye, duygusal ve mülk güvenliklerini tehlikeye atacak değme türlü davranıştan ırak durmaya davet ediyoruz. Tabi bu vesileyle burada yavaş manada mağduriyetler üstelik bahis konusu. Bunun için üstelik lüzumlu azamet kendisine 250+50 Karı ve Toplumsal Politikalar Bakanlığımız, bunun beraberinde firma 250 bile onların desteği ile bu olayda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine bu desteği sağlamış oluyoruz. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi rastgele çeşit kazadan, afetten, musibetten sıyanet eylemesini diliyorum” ifadelerini kaydetti.

‘SUBAYLARIMIZA BAŞARILAR DİLİYORUZ’Erdoğan, YAŞ toplantısı sonrası emekliye ayrılan komutanlara teşekkürname ederek “Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantımızda, Esmer, Deniz ve Gelgel Kuvvetlerimizdeki terfileri görüşüp, karara bağladık. Arkası Sıra de görevlendirmeleri yaptık. Şanla, şerefle yürüttükleri görevlerini başarıyla tamamlayarak emekliye ayrılan birlik komutanlarımıza ülkemize olan hizmetleri etraf şahsım ve milletim namına teşekkür ediyoruz. Bakir rütbeleri ve görevleri ile ülkemize çokça majör hizmetlerde bulunacaklarına gönülden inandığımız subaylarımıza da Rabbim’den başarılar diliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkası sıra yaptığı devlet ziyaretlerine da değinerek, “Bilindiği kadar müstevli döneminde şehir ziyaretlerimizi seyrekleştirdiğimiz amacıyla it canlı haddinden fazla ilimize 2-3 yıldır gitme imkanı bulamamıştık. Bire Bir süredir haftasonlarını tür olduğunca kent ziyaretlerimizle değerlendirmeye çaba gösteriyoruz. Bu çerçevede 6 Ağustos’ta Kocaeli’mizi musahabe ettik. Kocaeli ziyaretimizde geçmiş bu şehrimize değer katan hisse senedi dünyamızla aynı araya geldik, ardından toplu açım töreninde vatandaşlarımızla buluşup hasret giderdik. Bizleri bağrına basan vatandaşlarımızla hasbihal etmenin yanında envestisman tutarı 8,5 milyar lirayı geçen yüzlerce eserin birlikte toplu açılış törenini gerçekleştirdik” diyerek konuştu.’ÜLKEMİZİ HAKETTİĞİ YERE DİPLOMATLARIMIZLA BİRLİKTE ÇIKARACAĞIZ’Erdoğan, 8 Ağustos’ta düzenlenen büyükelçiler konferansına birlikte değinerek, “Dünyanın en ferah 6’ncı diplomatik misyonuna topluluk ülkesi namına seçkin sene büyükelçilerimiz ülkemizde bire bir araya getirerek şümullü istişareler yapıyor, beraberce kullanılmamış hedefler belirliyoruz. Bu sene 2023 ve ötesinde aptal ve şefkatli Türk Diplomasisi temasıyla planlı derinti vesilesiyle 8 Ağustos’ta büyükelçilerimizle geçmişten bugüne uzanan ve geleceği kucaklayan ayrımsız konsept turu yaptık. İnşallah dünya 5’ten büyüktür diye niteleyerek ifade ettiğimiz toptan dalavere sistemindeki değişimde ülkemizi hakettiği yere tarh mücadelemizi diplomatlarımızla gelişigüzel başarıya çıkaracağız. Ayrımsız çağ akşam ezanı Hüseyin Gazi Vakfı dergahında Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızla muharrem orucunu açtık, kendileriyle muhabbet ettik. Türkiye’nin ve Türk milletinin ayrılmaz parçası olarak gördüğümüz canlarımızla önümüzdeki dönemde daha mail hasbi ve ortak değerlerimize odaklı icraat yürüteceğiz. Dünyanın önde mevrut deniz istikşaf filosu sahibi benzeri ülke haline geldiğimizin konkre örneklerinden olan Abdulhamit Han Gemimizi 9 Ağustos’ta Mersin Taşucu’ndan Antalya Gazipaşa açıklarındaki görev hesabına uğurladık. Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğalgaz sevincimizi yeni müjdelerle taçlandıracağına inandığımız bu taharri gemimizi aynı zamanda Akdeniz’deki haklarımızı ve çıkarlarımız savunma irademizin da tıpkı sembolüdür. Bu pir uğurlama töreninin peşi sıra Akkuyu’daki çekirdeksel santralci inşaatımıza giderek incelemelerde bulunduk. İnşallah bu santralin geçmiş ünitesini önümüzdeki yıl devreye alarak ülkemizi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarama önünde yeni tıpkı girişim henüz atacağız. Benzeri çevrim akşam saatlerinde birlikte Konya’üstelik planlı 56 değişik ülkeden sporcuların paydaşlık ettiği 5’inci İslami Dayanışma Oyunları’nın açılışını yaptık. Azerbaycan Cumhur Reisi altın kardeşim İlham Aliyev özellikle tevessül etmek için haddinden fazla sayıda celal ve hükümet başkanının dahi açılışına katıldığı İslami Dayanışma Oyunları’nın, sporun dostluğu ve kardeşliği, birleştirici, bütünleştirici, tahkim edici vasfına katkıda bulunmasını diliyorum. Balkanlardaki bacanak ve kardeşlerimizle mail ilişkilerimiz sürdürmeye, özellikle bölgede kırılganlığın arttı şu dönemde özel ehemmiyet veriyoruz. Bu kapsamda 10 Ağustos’ta Arnavutluk Başbakanı Sayın Edi Rama ile aynı araya geldik. İnşallah Ilkgüz’ün önce haftasında bile 3 ülkeyi havi tıpkı Balkan turuna çıkacağız. Tıpkı ahit Slovenya Cumhurbaşkanı Sayın Pahor’u ülkemizi resmi ziyareti vesilesiyle Külliyemizde konuk ettik” ifadelerini kullandı.’ÜLKEMİZİ HİDROELEKTRİK GÜÇ BAKIMINDAN DÜNYADA 9’UNCU SIRAYA YÜKSELTTİK’Erdoğan, açıklamasında hidroelektrik yatırımlarına değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin bağlı su kaynaklarını arz etkin ve bol şekilde çekmek için baraj inşasına önem özel veriyoruz. Serencam 20 yılda ülkemize kazandırdığımız 605 yıpranmamış hidroelektrik santrali ile baraj sayımızı 703’e çıkararak bu doğrultuda kocaman mesafeler hatim ettik. Sulama ve içme suyu amaçlı barajlarla bu sayının 930’u bulduğunu da göstermek isterim. Yaptığımız yatırımlar sebebiyle ülkemizi hidroelektrik sakil itibarıyla dünyada 9’uncu sıraya yükselttik. Su depolama kapasitemizi 180 milyar metreküpün üzerine çıkararak hem kuraklığı hem üstelik hâkim baskınlarına cebin önemli aynı altyapı kurduk. Ululuk Su İşlerimizin düzenlediği törenle 11 Ağustos’ta 34 hidroelektrik barajını elan hizmete alarak bu alandaki gücümüzü daha birlikte artırdık. Resmen hizmete aldığımız barajlarının aynı kat daha ülkemize tatlıca olmasını diliyorum. İstanbul Uygarlık Üniversitemizin 1 milyon kitap kapasiteli kullanılmamış kütüphanesinin açılışını 12 Ağustos’ta yaparken ülkemizin katalog atılımıyla ilgilendiren kapsamlı ayrımsız değerlendirme etme imkanı de bulduk. Cumhurbaşkanlığı Külleyesi içindeki Kavim Kütüphanesinin bundan sonra ülkemiz sınırlarını de aşan prestiji, bizim doğru istikamette gittiğimizi belen ediyor. Önceki hafta sonunda iklim ziyaretimizin durağı Çorum’du. Burada hem yatırım bedeli 3 milyar 263 milyon lirayı bulan im ve hizmetlerin resmi açılışını yaptık, hem dahi Sungurlu Birleştirme Endüstri Bölgesinde inşasına başlanan defans endüstri projesinin temelini attık. 3 ayrı fabrikadan oluşan ve geçmiş etabını 2023 Mayıs’ında hizmete almayı planladığımız 6 milyar liralık bu yatırım yılda 2 milyar teklik melfuf değer üreterek akan açığımızın azalmasına 4 bilyon teklik katkıda bulunacaktır. Makine ve Kimya Endüstrisi şirketimizin uygulayım bilimi ve vukuf birikimi desteği ile kurulan bu üretim değme şeyiyle yüzde 100 yerel ve milli benzeri nişane olacaktır. Bir periyot akşam Nevşehir’dahi Hacı Bektaş-ı Iye Ihtifal Programında Hünkar’ın ‘Bire Bir olalım, kurnaz olalım, aktif olalım’ tevhidini cem olduğumuz canlarla paylaştık. Hazreti Hünkar’ın ‘Gelin canlar tıpkısı olalım’ çağrısına milletimizin, İslam aleminin ve dünyanın herhangi bir zamankinden imdi ihtiyacı olduğu dönemde Hacı Bektaş’tan verdiğimiz mesajın birlik gönüllerde makes bulduğuna inanıyorum. Malezya Kralı Sayın Odalık Abdullah’ın 16 Ağustos’ta ülkemize yaptığı resmi ziyaretin iki mevki ilişkilerinin geliştirilmesi bakımında tarihi ayrımsız dönüm noktası olarak değerlendiriyorum. Mazi akşam de ailecek gelişigüzel İstanbul’birlikte aynı arada olduk ve oradan de gine hem iki devlet ortada artık atacağımız adımların da müzakeresini alay malay yaptık.”‘AMACIMIZ PUTİN’LE ZELENSKİ’Yİ ÜLKEMİZDE BİR ARAYA GETİRMEK’Reisicumhur Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın ve hububat krizinin Türkiye’nin girişimleriyle çözülmesinin nazik aynı evolüsyon olduğuna vurgu yaparak, “Dünyanın yer koskocaman akse başlığı olan Ukrayna- Rusya Savaşı, ülkemizle birlikte yekpare insanlığı ilişkin sonuçlar doğuran etkileri ile devam ediyor. Türkiye namına bu savaşın geçmiş önüne koymak arkası sıra de barışla sonuçlanması amacıyla seçme nev gayreti gösterdiğimize tümce şahittir. Tahıl krizinin önüne geçecek mekanizmanın kurulması bile gine bizim gayretlerimizle olabilir olmuştur. Dünya tahıl üretiminin 3’te 1’inden fazlasını Rusya ve Ukrayna’nın gerçekleştirdiği göz önüne alındığında yalnız Ukrayna tahılının ülkemiz üzerinden dünyaya gönderilmeye başlanması de âdemiyet üzere başlı başına ciddi ayrımsız gelişmedir. Ülkemizin Rusya-Ukrayna krizinde sergilediği dengeli, barışsever ve hal odaklı yaklaşımın önümüzdeki günlerde, değişik alanlarda dahi müspet neticelere arbitraj edilmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Ağustos’un 5’inde Soçi’üstelik Sayın Putin’le bu konunun yanında iki talih ilişkilerini, bölgemizdeki ayrıksı gelişmeleri ve tabii Ukrayna Savaşını enine boyuna danışma, ziyaret imkanı bulmuştuk. Geçtiğimiz Perşembe haset birlikte Ukrayna’ya anbean BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in katılımıyla benzer tıpkı görüşmeyi Sayın Zelenski ile gelişigüzel yaptık. Amacımız inşallah uzak sıfır bir tarihte Sayın Putin’le Sayın Zelenski’yi de ülkemizde ayrımsız araya getirerek bu krizi kökünden çözecek yolu açmaktır” dedi. ‘VATANDAŞLARIMIZ BİZLERE HADDINDEN FAZLA DUALARDA BULUNACAKTIR’Erdoğan, kentsel tahavvül kapsamında Esenler’bile yapımı tamamlanan ve teyit edilen konutlara ait da “Cuma Namazı haset İstanbul Esenler’de ülkemizin bildirme balaban kentsel tahavvül projesinin önceki etabının ev konfirmasyon töreninde vatandaşlarımızla tıpkı araya geldik. Bu töreni, ülkemizin yakın tarihindeki arz şişman felaketi ve acısı olan 17 Ağustos 1999 depreminin 23’üncü yıl dönümünde kayıplarımızı andığımız günde gerçekleştirmiş olmamızı antrparantez anlamlı buluyorum. Esenler’deki 60 bin konutluk kentsel inkılap projesi, konutları, yetişek ve tapınma kurumları, yeşil alanları, rastgele makule sosyal ve kültürel ihtiyacı karşılayacak alanlarıyla amiyane İstanbul’a yerinde aynı eserdir. Temel Taşı zait 3 yahut  4 gibi apartmarlardan oluşan bu eserlerimizle inanıyorum ki oraya ati vatandaşlarımız bizlere çok çok dualarda bulunacaktır. İnşallah TOKİ ve Esenler Belediyemizin işbirliği ile düzenlenen yıl sonuna büyüklüğünde 5 bine yaklaşacak ev teslimine ulaşacak bu projeyi girişim aşama çabucacık tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.Cumhur Reisi Erdoğan, Manisa ziyaretine ilişik ise “Cumartesi günkü toprak ziyaretimizin adresi Manisa’ydı. Burada geçmiş tıpkısı üzüm bağında üreticilerimizle hasbihal ettik. Ardından da toplu küşat töreninde Manisalı vatandaşlarımızla aynı araya geldik. Tabii hasbihal ederken beklentilerini de sorduk ve bu beklentilerinin ardından dahi celi fiyatı açıkladık. Şehrimize kazandırdığımız 4 milyar 665 milyon teklik yapıt ve hizmetlerin açılışını yaparken, kuru üzüm kurum fiyatını birlikte kilogramda 27 liralık namına açıklayarak üreticilerimize müjdemizi verdik. Tabi burada birer ikişer cümleyle ifade ettiğimiz hususların dışında gerçekleştirdiğimiz çok sayıda düet konuşma, derinti ve programla ülkemize hizmet edecek, milletimizin beklentilerini karşılayacak çalışmalar yaptık” dedi.’CUMA NAMAZINI MALAZGİRT’TE KILACAĞIZ’Erdoğan, Cuma Namazı haset Malazgirt’te MHP Genel Başkanı Çap Bahçeli ile Cuma kılacağını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün matbuat toplantımızın arkası sıra Cingöz ve Deniz Boyu Güvenlik Akademimizin itmam törenine iştirak edeceğiz. Erte Filistin Mehabet Başkanı Abbas’ı ziyaret edecek, Çarşamba haset Müteahhitler Birliği’nin bağış törenine katılacağız. Perşembe haset Ahlat’tayız, Cuma haset Malazgirt’te olacağız. Sayın Bahçeli ile gelişigüzel bu iki majör programımızı gerçekleştireceğiz. Anadolu’yu bizlere vatan adına bırakan ecdadımızı ecnebi edeceğiz. Cuma Namazımızın inşallah Malazgirt’te kılacağız. Kült İşleri Başkanımızın imametinde inşallah Cuma Namazımızı orada ödeme edeceğiz. Önümüzdeki haftanın önceki günü bile Şişman Taarruz’un yüzüncü yılının heyecanını Kütahya ve Afyonkarahisar’daki vatandaşlarımızla gelişigüzel yaşayacağız. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle büyük ve etkili Türkiye’nin inşaası önünde muttasıl, tereddütsüz, eser ve bakım üretmeye mücadeleye okunabilen bitmeme edeceğiz.”‘BİZİ ARZ HADDINDEN FAZLA ZORLAYAN KONUNUN EKONOMİ OLDUĞU GERÇEKTİR’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye 20 yılda yaptıkları hizmetlerden bahsederken, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız hayat dolu altyapının üzerinde hem asırlara yıldızlı kayıplarını telafi ika hem dahi hedeflerine algı uğrunda ciddi benzeri dönemeçten geçmektedir. Bu seviyeye gelene kadar vesayetten terör örgütlerine, darbecilerden hesaplı tetikçilere büyüklüğünde karşımıza her soy engeli çıkarıp değme yolu denediler, milli iradenin üstünlüğünü kasılma edip vesayeti etkisizleştirmek, sınırlarımızın ötesine güzeşte harekatlarımızla yıldırı örgütlerinin başını çiğnemek, darbecilere ülkeyi yurt almak yoluyla hamdolsun mücadelemizin mehabetli tıpkı kısmını kazandık. Son dönemde talih ve budun yerine bizi en çokça zorlayici konunun faiz, seviye, şişkinlik denklemi ile sınandığımız iktisat alanı olduğu bire bir gerçektir. Dünyadaki gelişmeleri ve ülkemizin gücünü dikkate alarak ekonomimizi kahır tehdidi kadar meydanda ve kısık tıpkı saldırıya maruz kaldığımız 2018’den itibaren bu alanda yeni programı hayata geçirmeye başladık. Ülkemizi envestisman, istihdam, istihsal, dış satım ve cari çok vasıtasıyla izam esasına raci bu programın kuramsal dip planının ve uygulamadaki mantığının anlaşılması biraz kânunuevvel aldı. Tığ ne yaptığımızı, illet yaptığımızı, bittabi yapacağımızı gayet mebzul bildiğimiz üzere bu zümre tartışmalara kulak asmadan işimize baktık, ekonomide esaslı bir dönüşümü yavaş yavaş hayata geçirdik. Bizim yıllar ilk yaptığımız önceliği istihdama ve üretime ita tercihine bugün gelişmiş ülkeler ilkin gelmek için bütün dünyanın üstelik yönelmeye başladığını görüyoruz. Bittabi mandater iktisatçılar programı kötülemek için hala dünyadaki örnekleri görmezden gelmeye verilerin yarısını anlatıp sair kısmının üzerine örtemeye, yatmaya bitmeme ediyor. Bellek ve vicdan sahibi iktisatçılarımız ise detaylara ilgilendiren bazen eleştirilerini söylemekle gelişigüzel programımızın mantığını ve amacını biraz utangaç ifadelerle ölçüm ediyor. Seçme şeyden geçmiş şu hususun altını yine resmetmek isterim. İktisat teorileri ve uygulamaları hikmet ve aritmetik bilimleri kabil değme yerde makbul kuralları, formülleri, denklemleri olan konular değildir. Bu alana ilgilendiren teoriler, çalışmalar, seçme ülkenin, temas toplumun şartlarına, kültürüne, birikimine, kabiliyetine, gücüne göre mübayenet gösterir. Yani bir ülkede kudretli olan benzeri modelin diğerinde birlikte tıpkısı sonucu vereceğinin benzeri garantisi yoktur. Kendi eğitimlerine ve donanımına bakarak ülkemizde ısrarla belli başlı tutum modellerinin uygulanmasını isteyenlerin fanatizmi, akılcılıklarından değil tembelliklerinden yahut gerideki eksantrik menfaat ilişkilerinden kaynaklıdır. Biz bu hakikatleri bildiğimiz amacıyla birilerinin hangi dediğine değil, ülkemizin neye ihtiyacı olduğuna, milletimize verdiğimiz sözleri zahir hesabına getirebileceğimize bakıyoruz. Zaman itibariyle bütün acun faziletli şişkinlik gerçeği ve başıboşluk tehdidiyle boğuşuyor. Türkiye ise zat iktisadi modeli sebebiyle tarihinin en yüksek üretim, dış satım ve istihdam seviyelerine ulaşarak bu iki tehditten ana tahripkâr olanın üstünden gelmeyi evvelden başarmıştır. Pahalılık rakamlarımızın saymaca yerine haddinden fazla yüksek seyretmesi tabii tartı vericidir. Ama burada esas özen edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde sefer açtığı sonuçlardır. Biz pahalılık rakamlarının insanlarımızın hayatındaki suratsız etkilerini rastgele kesimin dirimsel seviyesini yükselterek bertaraf etmeye çalışırken tıpkı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri dahi alıyoruz. Buna eşit uzunca tıpkısı süredir enflasyonsuz, hesaplı iklimde yaşamaya alışkın ülkelerde bizimkiyle kıyas edildiğinde elan süfli gözüken oranların etkileri çok daha derin ve yıkıcı hissediliyor. Ülkemizde yaklaşık bir yıldır yaşadığımız faziletli enflasyonu, 1994 ve 2001 krizleriyle karşılaştırmak elden bize değil vatandaşlarımıza de yapılmış benzeri şişman butlan olur. Zira zaman yaşadığımız enflasyon bütçe ve avarelik kaynaklı değil, global gelişmelerin tetiklediği denyo değer hareketlerinin sonucudur. Yani maliyet odaklı enflasyondur. Fiyatların artması istenmeyen bire bir boyut olmakla alay malay bütçenin yaşayan, üretimin işlek, istihdamın efdal olduğu bire bir ortamda üstesinden gelinmesi olanaklı bir sorundur. Bir Zamanlar ülkemizi, dünyanın dayanıklı çok yerinde yapıldığı kabilinden mali dalgalanmalar ve huzur hareketleri üzerinden soymayı alışkanlık haline getirenler, bizi benzeri yola oyulgamak için canhıraş çaba içindedir. Amma ülkemiz, iri ve yaşayan Türkiye olma hedefi doğrultusunda ekonomide kişi yolunu çizmiştir ve bu istikamette kararlılıklar yürütmektedir. Türkiye’nin ihtiyacı faizi arttırmak değil, yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı ve akan fazlayı artırmaktadır. Mütekâmil ülkelerdeki bizden henüz yoğun farklar içeren siyasa faizleri ile enflasyonları arasındaki ilişkiye on paralık bakmayıp Türkiye’deki durumu kızdırma tellalı edasıyla anlatanların niyeti başkadır. Bugünkü ekonomimi programımızı, 10 yıl evvel, 15 yıl ilk, 20 sene evvel ihtimal bu atılganlık ve kararlılıkla uygulamayabilirdik. Çünkü o dönemlerde siyasi ve askeri gücümüz gibi hesaplı altyapımız de elan hakeza tıpkı politikayı destekleyecek durumda değildi. Ama bugün Türkiye gelişigüzel alanda bir eksantrik ligin bir başka dünyanın oyuncusudur. Kendi krizlerinin yükünü hafifletmek için bizim politikamıza benzer ve başkaca elan doğacak adımlar atan ümranlı ülkeler görüyoruz. Tıpkı ülkelerdeki kimi çevrelerin Türkiye kabil potansiyellerini en üst seviyede kullanmaya başlayan yerlere cebin eski politikaları dayatmaları ise bereketli niyetlerinden değil, öz çıkarlarının dertlerine düşmelerinden kaynaklanıyor. Tek kimesne kusura bakmasın, o çarkıt Türkiye imdi geride kaldı. Biz bire bir düzenlilik politikalarımız kadar, enerji politikalarımız kabilinden, endüstri politikalarımız kadar, sosyal politikalarımız kabilinden ekonomi politikamızı de özlük ihtiyaçlarımıza ve çıkarlarımıza bakarak belirlemeyi sürdüreceğiz. Geçtiğimiz 20 yılda yaptığımız seçme eğitim yatırımı, temas sağlık yatırımı, gelişigüzel iblağ envestisman, seçkin erke yatırımı, rastgele ekincilik yatırımı, seçme teknoloji yatırımı elhasıl düz yazı ettiğimiz her altyapı işte bugünler içindi. Bu yatırımları küresel finansal baronlarına bundan sonra kaynak aktarma etmek için değil, kendi vatandaşlarımızın hayat seviyesini yükseltmek, geleceğini yükseltmek üzere yaptık. Bugüne büyüklüğünde 650 bilyon dolarlık aynı yatırımla ülkemizin bölük altyapısının 3’te 2’sine yakınını yeniledik. Bugüne büyüklüğünde 184 bilyon dolara yakın bire bir yatırımla ülkemizin muvasala altyapısını kendisinin ve bölgesinin ihtiyaçlarını karşılayacak ayla getirdik. Bugüne büyüklüğünde 250 milyar dolarlık bir yatırımla ülkemiz yollarında dolaşan taşıtları yeniledik, çoğalttık. Bugüne büyüklüğünde 100 bilyon doların üzerinde bir yatırımla ülkemizin yerleşmiş enerji gücünü hedeflerine makul bire bir seviyeye çıkardık. Bugüne büyüklüğünde sanayicilerimiz, 1,5 trilyon dolarlık benzeri yatırımla makine ve ekipman altyapılarını yenilediler, güçlendirdiler. Velhasılıkelam sair alanlarla gelişigüzel toplamda 3,5 trilyon dolarlık tıpkı yatırımla her alanda ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi bu emekleri, bu çabaların, bu fedakarlıkların, bu gayretlerin neticesini ahzetmek vaktidir. Şimdi umum unsurlarıyla büyük, dinç, gönençli, hür Türkiye’yi bir lahzada inşaa etme vaktidir. Demincek bizden sonraki nesle bırakacağımız en şişman bırakıt olan 2053 vizyonumuzu biçimlendirme vaktidir. Çevreden ulaştırmaya, enerjiden sanayiye, tarımdan konuta büyüklüğünde dayanabilen haddinden fazla alanda bu vizyonun sütunlarını yükseltmeye bile başladık. Hiç kimsenin siyaset mühendislikleriyle sinsi tuzaklarla naftalin ıtırlı sosyal gerilim projeleriyle bizi bu hedeften alıkoymasına müsaade vermeyeceğiz. Biz bakir tutum modelimiz çerçevesinde istihdama, üretime, ihracata odaklanmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin yeniden kem asrı aşkın süredir oynanan oyunlarla, ısıdam para sömürgesi haline dönüştürülmesine heves göstermeyeceğiz. Bizim iktisat modelimizde yatırım eden kazanacak, etkin kazanacak, tecim işleyen kazanacak, bunların hasılasıyla de izzet kazanacak, bütçe kazanacak.”‘KARARLILIĞIMIZDAN BIR TANE BİR ADIM ATMAYACAĞIZ’Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları ifade etti: “Hükümete geldiğimiz günden beri üstünde inceden inceye durduğumuz bütçe disiplininden çıktı dahi katiyen ödün vermeyeceğiz. Ülkenin kazancını, devletin kazancına dönüştürüp, bunu bile millete iz olarak, bakım kendisine, bindi olarak nakil kararlılığımızdan tek aynı idraksiz kadem atmayacağız. Büyümeden istihdam ve ihracata, bütçe gerçekleşmelerinden toptan ticaretten aldığımız paya büyüklüğünde umum rakamlar tutum programımızın yöre görülerine uygundur. Vatandaşlarımızdan ve hisse senedi dünyamızdan tek ricam, öz ülkelerine ve zımnında özlük paralarına güvenmeleridir. Tasarrufları kişi paralarımızla yaparken, döviz ve zer kabilinden alternatiflerdeki kazanımlara cebin koruyacak temas soy mekanizmayı oluşturduk. Artık hiç kimsenin takkadak parasının değerinden bulut ederek dövize ve altına yönelmesi için faktör kalmamıştır. Tasarruflarını bibi döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı buralardaki kazançlarını de garanti altına alan Türk Lirası Mevduatlara dönmeye davet ediyorum. Kişi karşı terimizle, özlük kaynaklarımıza kazandığımız parayı, dövizde sara başkalarının değirmenine su taşımaya altında tutarık sabit bırakmaya hiçbirimizin hakkı olmadığına inanıyorum. Unutmayınız hepimizde tıpkı Türkiye gemisinin içindeyiz. Bu sefine şipşak kez alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu sefine düzenlilik kadar iktisat üzerinden açılan deliklerden akarsu alarak dahi batarsa hepimiz boğulacağız. Amme mal kuruluşlarından iş dünyamızı ve vatandaşlarımızı yetiştirmek amacıyla verdiğimiz düşük kibar Türk Lirasını götürüp dövize yahut altına boğmak Türkiye gemisinde mapushane fora etmek demektir. Devletin üretimi ve istihdamı teşvik için sağladığı kolaylıkları amacı dışında eksiltmek, mahbes fayrap etmek demektir. Evine, arsasına, arabasına, stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne, enflasyonla ve girdi maliyetleriyle izahı olmayan fiyatlar koyarak piyasanın dengesini bozmak, Türkiye gemisinde kodes boşaltmak demektir. Hepten paradan mal çalmak namına, yapabileceği yatırımı yapmamak, çalıştırabileceği işçiyi çalıştırmamak, üretebileceği ürünü üretmemek, satabileceği malı satmamak, Türkiye gemisinde cezaevi beğenmek demektir. Biz görünen ve görünmez yönleriyle tam bu gelişmeleri harfiyen izlem ediyoruz. Tayin ettiğimiz sorunların çoğunu, türel değil sağtöresel temelli olduğumuz amacıyla birtakım yerde kamunun mütenavip imkanlarını kullanarak bazen yerde ikazımızı yaparak hal yollarını arıyoruz. Söz Temsili bu çerçevede piyasada denetimleri sıklaştırdık. Gıdadaki istikrarsız fiyat artışlarına cebin kooperatif marketleri devreye soktuk. Dövize ve altına yönelen emniyet akışlarının önünü kestik. Öz, fındık, buğday, arpa ve üzüm kabil tarım ürünlerine üreticilerinin karşı terinin hakkı olan çekicilik fiyatlarını verdik, veriyoruz. Bu vesileyle, akdarı üreticilerimize da muştu yöneltmek istiyorum şimdiden. Arazi Mahsulleri Ofisimiz, hasat dönemi andıran mısır kurum fiyatını destek dış titrem başına 5 bin 700 liralık adına uygulayacaktır. Mısır kurum fiyatının üreticilerimize kandırıcı olmasını diliyorum. İşçiden işyar ve emekliye kadar gelişigüzel kesimin ücret artışlarını faziletkâr tuttuk. Bağan gelirli kesimlerin basamak ihtiyacını karşılamak için 13 Eylül’da ayrıntılarını açıklayacağımız yıpranmamış benzeri atılımı bile başlatıyoruz. Otomobil piyasasındaki oyunları bozacak bazen tedbirleri aldık. Gelişmelere göre yıpranmamış tedbirler alacağız. İstihdamı, temel işgücü eğitiminden uzmanlığa büyüklüğünde seçme seviyede destekliyoruz. Kamu çalışanlarını melfuf gösterge meselesinden sağlık çalışanlarının can hakları beklentilerine büyüklüğünde pe çokça konuyu çözdük. Gençlerimizin umutlarını güçlendirecek değme adımı atıyoruz. Bu çerçevede öğrencilerimizin stajlarını kayırıcı kaynakları ofisimiz bünyesinde kurduğumuz millî staj programlarıyla objektif kriterlerle gerçekleştirebilmesini sağladık. Bu yıl 100 bini çok öğrencimizin yararlandığı millî staj programımızı daha bile geliştiriyoruz. Ayrıca gençlerimizin üniversite ve sektör tercihlerini yaparken henüz isabetli karar vermelerini uydurmak için danışman bilgi sistemini devreye aldık. Üniversiteden çıkışlı olan gençlerimizin amme ve hususi sektörde donanımlarına uygun hareket bulabilmelerini tedarik etmek için kurduğumuz kariyer merkezlerinin kapasitelerini güçlendiriyoruz. Kamudaki işe alımlarda üstelik kariyer kapısı platformu üzerinden vesile eşitliği, saydamlık ve kullanım kolaylığı esasına dayalı bir hizmeti kullanıma sunuyor. Görüldüğü kabilinden hangi alana adese tutarsak tutalım, gelişigüzel konuda bulunan kazanımlarına topluluk çıkarak ülkemizi daha ileriye taşıyacak bittabi muattal el altında yaşadığımız sıkıntıları da çözecek icraat içindeyiz. Kaynak ve Maliye Bakanımız ile ekibiyle başta doğmak üzere ekonomi ile ilişkin bilcümle kurumlarımız, güçlü ayrımsız koordinasyon süresince sorumluluklarını namına getirmektedir. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren maltalık pahalılığıyla savaşım başta girmek amacıyla iktisat programımızın olumlu etkileri daha ileriye götürülecek ve bu konuda kararlığımız ispatlanacaktır. Vatandaşlarımızdan takkadak sabır ve destek istiyoruz.”‘YARDIMCI KAYNAKLARI DE ÜCRETSİZ NAMINA HAZIR EDECEĞİZ’Erdoğan, öğrencilere yönelik hazırlanan havari töz kitapların artık ücretsiz yerine okullarda verileceğini aktararak “3 hafta bilahare 12 Eylül Pazartesi haset başlayacak olan 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılına hazırlıklarımız sakil tıpkı şekilde bitmeme ediyor. Akıbet 19 yılda okunabilen şekilde sürdürdüğümüz ücretsiz ibret kitaplarımızın basımı ve dağıtımı tamamlandı. Paramızla tezkere alamıyor, bulamıyorduk. Art sınıflardaki abilerimizden tezyit notlarını üstelik satın alamıyorduk. Ama deminden kuşe kağıda matbu kitapları ücretsiz adına seçkin eğitim bilimi tedrisat yılının başında sıraların üzerinde yavrularımızın önüne koyuyoruz. Bu yıl tıpkı ıslah yaparak, öğüt kitaplarının yanına koruyucu kaynakları da ücretsiz olarak okullar açıldığında öğrencilerimizin masalarında amade edeceğiz. Dağıttığımız koruyucu gerçek tutarı, bu yılkilerle birlikte 130 milyonu buluyor. Milli Eğitim Bakanlığımız, tam okullarımızın temizlik, kırtasiye, pespaye tamirat ve işlik üzere ihtiyaçlarına yönelik bütçeleri bu sene aracısız okullara gönderdi. Katışıksızlık işlerinde çalışacak 60 bin birey üstelik okulların açılmasıyla görevlerine başlayacaklar. Temel eğitimde 10 bin meslek projesi kapsamında 3 milyarlık aynı bütçe kullanarak okullarımızda çokça balaban iyileştirmeler gerçekleştirdik. Meslek öncesi eğitimi de yapımını tamamladığımız yaklaşık 1200 anaokuluyla güçlendiriyoruz. Yıl sonuna kadar bu sayıyı 3 bine tamamlayacağız. Bu nedenle 1 Eylül’de atamalarını yapacağımız 20 bin öğretmenin 7 bin 500’den fazlasını ekol öncesi öğretmenliğe tahsis ettik. Pusula sayısını 28 milyondan 75 milyona çıkardığımız kütüphanelerimizi yıpranmamış tedris yılında öğrencilerimizle buluşacak. Literatür açtığımız bili, sanat, hesap ve bayancı çevirici yaz okullarından yaklaşık bir milyon çocuğumuz yararlandı. Bu yaz yıpranmamış aynı projeyle merbut karye okullarını ümran ederek, beş, anaokulu ve halk yetişek merkezini da içeren köy yaşam merkezleri haline getirdik. Okulların açıldığı tarihe büyüklüğünde inşallah 1500 köy yaşam merkezini faaliyete geçirmiş olacağız. Adam durumu ve aynı taleplerle defo tayinine başvurma eden öğretmenlerimize, başvuruların tamamının istisnasız tamamının karşılandığı müjdesini dahi yüklemek istiyorum. Öğretmenlerimizin 60 yıllık büyük özlemi olan patika kanunlarının çıkmasıyla birlikte ehlivukuf ve başmuallim kadrolarına 614 bin 446 başvuru oldu. Bu öğretmenlerimizin nazik bölümü zaruri eğitimlerini tamamladılar. Efdal lisans ve doktora yapmış olan 90 bine mail öğretmenimiz yapılacak sınavdan doğrusu muaflar. Gayrı öğretmenlerimize, sınavı boykot ika çağrısı yapılmasını, bildirme özellikle milli iradenin tecelligahı olan Meclisimize saygısızlık olarak görüyoruz. Daha önce da öğretmenler beyninde ayrımcılık yaparak onlara hakaret edenlerin bu konudaki gayretlerinin ciddiye alınacak ayrımsız tarafı yoktur. Eksper ve başöğretmenlik sınavına girecek tam öğretmenlere şimdiden başarılan diliyorum” dedi.’MAĞDURİYETE KEZ AÇAN MALPRAKTİS SORUNU ÇÖZÜLDÜ’Reisicumhur Erdoğan, sağlıkçılara müteveccih yapılan kanun değişikliğiyle ilişik birlikte “Sağlıkçılarımıza 14 Mart Tababet Bayramı’nda verdiğimiz sözlerin hepsini da birer birer adına getiriyoruz. Bu çerçevede, keyif gelgel ve kuruluşlarında müteharrik personele yönelik saldırıları içindekiler taksirat kapsamına alan kanun değişikliği yapıldı. Mesleki ağırbaşlılık müesses oluşturularak hekimlerin mağduriyetlerine öğün açan malpraktis sorunu çözüldü. döner eklenmiş ödemesi uygulaması üniversite hastaneleri dahil tamam keyif kuruluşlarına teşmil ediliyor. Hekimlerin emekliliklerinde doğruluk kaybına el açan bordro sistemindeki düzenlemeyi 2008 sonrasını kapsayacak şekilde tamamladık. Sağlık kuruluşlarındaki ehlihibre hekimlerin hastalara elan çok koridor ayırabilmeleri ve daha nitelikli bakım sunabilmeleri için 85 bin yardımcı personel kadrosu açtık. Serencam olarak hastanelerimizin hasta yükünü yıpratıcı ev hekimlerimizin anne ücretlerini da yeniden züğürt yüküne mütenasip modelle baştan düzenledik. Türkiye’nin sunma köktü afiyet reformlarını hayata geçirmiş tıpkısı dümen yerine, son dönemde şikayete konu olan sorunların tamamını de bu şekilde çözüme kavuşturmuş oluyoruz” ifadelerini kaydetti.

Erdoğan, kırsal kalkınma desteği alanlara müteveccih müjdesi olduğunu vurgulayarak “Bir müjde birlikte Rustik Kalkınma Desteklerinden yararlanan üreticilerimize vererek sözlerimi yok etmek istiyorum. Bilindiği kabil Rustik Kalkınma Programı’nın 11’nci çağrısı amacıyla projeler alınmaya devam ediyor. Programın kalan bütçesinden faydalanacak yetiştirici sayısını çoğaltmak üzere destek üzere müstelzim benek seviyesini 65’ten 30’a düşürüyoruz. Böylecene 4 binin altında küsurat desteklenecek proje sayısını 7 bin 714’e, envestisman tutarını de 5 buçuk milyar lirası armağan kalkışmak için 10 milyar liraya yükselttik. Bu kararın birlikte ülkemize uz olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Share: