SUNMA ACI BIBER DOLMASI HAYATA TUTUNSUN DİYE OĞLUNUN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEMİYORUZ

DEPREMDE Antakya’daki evinde eşi ve iki oğluyla gelişigüzel enkaz altında mütezayit Görüntü Kilin (45), 5’inci bölüm çetin çorlu adına kurtarıldı. Ablasını enkazdan çıkartan Hasan Ensesi Kalın, “Çıkardığımızda bilinci açıktı. Bana, ‘Oğlumla kocamın öldüğünü gördüğüm üzere, sen bana seslendiğinde duymama rağmen, cevap atfetmek istemedim. O enkazın altında ben da cavlamak istedim’ dedi. Hayata tutunsun diye niteleyerek sair oğlunun öldüğünü söylemiyoruz” dedi.

Depremde Hatay Antakya’daki evleri yıkılan Rüya Kilin, polis memuru olan eşi Mukavim Kilin, oğulları Buğra (20) ve Mustafa Kilin (9) ile enkaz altında kaldı. Rüya Kilin depremin 5’nci günü enkaz altından bunaltıcı gaileli olarak kurtarılırken, eşi ile iki oğlu ise hayatını kaybetti. Erkek kardeşi Hasan Ensesi Kalın, ablasının eşi ve oğlunun öldüğünü gördüğü amacıyla enkazdan geçmek istemediğini tabir ederek, “Eşinin ve zorda olsa âdeta oğlunun ölümünü kabullendi. Şişman oğlunun hastanede olduğu yalanını söyledik. Onu hayatta tutabilmek üzere, tedaviye karşılık verebilsin diye niteleyerek. Filhakika nazik oğlunun hayatta olduğunu duyunca tedaviye karşılık vermeye başladı” dedi.

“EKİPMAN OLMADIĞI İÇİN ÇIKARAMADIK, SESLERİ YAVAŞ YAVAŞ KISILDI”

Ablasının oturduğu binanın ağız ağıza yıkıldığını, takım olmadığı amacıyla lahzada müdahale edemediklerini belirten Hasan Ensesi Kalın (43), evvel günlerde eniştesi ve yeğeninden birlikte sesler aldığını söyledi. Zengin, “Dünyada yaşarken cehennemi gördük. Çaresizliği, antlaşma kavramının ne kadar şanlı olduğunu gördük, saniyelerle yarıştık. Çokça çabaladık. O çaresizlik haddinden fazla acı. Aynı insanın sesinin adim adim kısılarak ölümüne tanık olmak bizi çok derinden üzdü. Sonunda 90 ya dahi 98’inci saatte ablamı depresyon altından çıkardım” dedi.

‘SENİ DUYMAMA KARŞIN ÇIĞIRMAK İSTEMEDİM’

Varlıklı, ablasını çıkardıklarında kısık çorlu olmasına karşın bilincinin vazıh olduğunu belirtelerek “Çok bati yaralanmalar, travmalar vardı. Bana, ‘oğlumla kocamın öldüğünü gördüğüm üzere, sen bana seslendin amma, yanıt yöneltmek istemedim. O enkazın altında ben da ölmek istedim. Dördüncü günden sonraları nazik oğlumun sesini duyunca yaşamayı arzuladım. Genişlik azından onunla enkazdan çıkıp ayrımsız sahn kurarız dedim. Sonra var gücümle savaş ettim’ dedi. Oğlunun üstelik öldüğünü söyleyemedik” dedi.

“HAYATA TUTUNSUN DİYE ŞIŞMAN OĞLUNUN YAŞADIĞINI SÖYLEDİK”

Ablasının alçak bakımda olduğunu tamlayan Zengin, “Yeğenimin emrihak ettiğini söyleyemiyoruz. Kuşkusuz anlatacağız? Bize ‘Artık onunla bir maltalık kuracağım’ diyor. Eşinin ve baskı da olsa hoşur oğlunun ölümünü kabullendi. Büyük oğlunun Malatya Çap Hastanesi’nde olduğu yalanını söyledik. Onu hayatta tutabilmek üzere, tedaviye yanıt verebilsin diyerek. Zaten nazik oğlunun hayatta olduğunu duyduktan sonra, tedaviye cevap vermeye başladı. Benzeri özdek diyemiyorum çıktı, şuurum gitmiş durumda. Şu zaman de neymiş hala enkazda çalışıyorum. Kaç devir geçti amma ego hala, hangi ekipmanım olsaydı daha çok kayırıcı kurtarabilirdim, diyerek düşünüyorum. İnşallah, Tanrı ablama bile o sabrı verecek. Eğer bu nazik süreci atlatırsa, ruhiyatçı eşliğinde büyük oğlunun bile vefat ettiğini anlatacağız” şeklinde konuştu.

“17 AĞUSTOS 1999’DA EVLENDİLER”

Zengin ablasının Taşmak depreminin olduğu dönme 17 Ağustos 1999 tarihinde Mardin’da evlendiğini rapor ederek, “Aynı büyük depremin yaşandığı zaman evlendiler. Cenabıhak onlara alay malay tıpkısı hanay bahşetti. İki meyveleri oldu, biri 20, biri 9 yaşındaydı. Şimdi ise bu depremde ayırıldılar. İnşallah birlikteliklerinin devamı cennette olacak” diye konuştu.

Share: