Uzmanı uyardı: “Faziletli eğik binalar depremde yıkılma riskini azaltıyor”

Uzmanı uyardı: “Faziletli bükülmüş binalar depremde çökme riskini azaltıyor”

İnşaat Yüksek Mühendisi Mehmet Cidalci: “4-8 bükülmüş binalar deprem yüküne maruz kalıyor, 20 tekmil ve gövde binalarda tahripkâr etki bırakmıyor”

KALABALIK Türkiye’da serencam günlerde yer sarsıntısı sarsıntıları yaşanırken, uzmanı 20 ikmal ve üzerindeki binaların depreme cebin çokça henüz güvenli olduğunu söyledi.

Türkiye’bile yaşanan depremlerin peşi sıra vatandaşların tedirginlikleri arttı. Faziletkâr bükülmüş binaların depreme karşı itimatsız olduğu düşünülebilirken, uzmanlar ise 1 ve 2 eğik binalar ile 20 tekmil ve üzerindeki binaların depreme karşı daha sakıncasız olduğunu belirtti. Uzmanlar antrparantez, depremlerin yaşandığı bölgelerde binaların, gözle görülen benzeri hasar olmasa dahi x ray ışınları ile kontrol edilmesi gerektiğini belirtti.

“Depremler binaların ömrünü kısaltıyor”

Ordu’dahi fariza özne İnşaat Faziletli Mühendisi Mehmet Cengâver, “Zelzele hareketleri neticesiyle binalarda çatlaklar ve özellikle taşıyıcı sistemlerde hasarlar olabiliyor. Alelhusus 5 buçuk ve beden şiddete depreme maruz küsurat binalarda bu garip hasarlar oluşabiliyor. Zaman içerisinde bile tekrarlayan depremler, 10-15 sene içerisinde depremlerin tekrarlanması binanın ömrünü de kısaltıyor. Yaşanan temas iri depremden sonra alelhusus ayrımsız ve ikinci derecede yer sarsıntısı kuşağında kayran alan binaların gözle görülmese dahi elan detaylı hasarları olabiliyor. Bu yerlerin x ışınları ile incelenmesi, varsa çatlakların taşıt altına alınması, ara hareketlerinin devir içerisinde bakılması gerekiyor. Eğer akım varsa bu gelişigüzel depremden bilahare artıyorsa aceleci bire bir şekilde bu çatı üzere kentsel dönüşüme gidilmesi gerekiyor” dedi.

“4-8 eğik binalar deprem yüküne maruz kalıyor, 20 kat ve vücut binalarda tahripkâr külfet bırakmıyor”

“Bir Numara yer sarsıntısı kuşağında saha alan binalardan hele 4 ve 8 katlı arasındaki binalar hareket yüklerine daha çok maruz kalıyorlar ve hasar durumu haddinden fazla elan balaban oluyor, yıkım ile karşılaşabiliyor” diyen Muharip, “Sarsıntı, 1 ve 2 eğik binalar ile 20 ve üzeri bükülmüş binaları etkilemiyor, elan birkaç etkiliyor. Bunlarda da katabolizma ve hasar söz konusu olmuyor. Yüksek kıvrım binalar sallanıyor ancak mesele yaşanmıyor. Bu da binanın deprem salınımı ile dayalı, depremin yaptığı etkiyi belli tıpkı ikmal seviyesine büyüklüğünde hissettiriyor. Hele 20 tekmil ve cisim binalarda sallıyor fakat tahripkâr yüklülük bırakmıyor” şeklinde konuştu.

“2018 yılından ilk yapılan binaların dolgunca incelenmesi gerekir”

Faziletli kıvrım binaların elan dolgunca tıpkısı mühendislik ile yapıldığı için depreme karşı olan riskinin de azaldığını kaydeden Cidalci, alelhusus 2018 yılından geçmiş yapılan binaların tetik incelenmesi gerektiğine değinerek, “Bu binalar efdal mühendislik gerektiriyor ve projeli yapı oluyor. fakat bu başka binalar amacıyla bu kadar uzun düşünülmüyor. Bir Numara ve ikinci basamaklı sarsıntı bölgelerinde 10-20 sene aralarla belki de elan sık depremler yaşanıyor. Depremleri atlattıktan sonraları insanlar güvenle oturuyorlar fakat bu binalarda gözle görülmeyen kılcal çatlaklar oluşabiliyor. Binaların her depremden bilahare incelenmesi gerekiyor. Hele 2018 yılında yürürlüğe giren sarsıntı yönetmeliği haddinden fazla bati şerait getirdi. Bu tarihten ilk yapılmış binaların daha alıngan incelenmesi gerekir” ifadelerine meydan verdi.

Share: