Zehirlenme vakalarında “hastayı kusmaya zorlamayın” uyarısı

Mersin Ağacı Şehir Terbiye ve Araştırma Hastanesi Ivedi Tıp Uzmanı Doç. Dr. Yücel Yüzbaşıoğlu, zehirlenmelerde hastanın kusmaya zorlanmasının yemek borusu ve akciğerde hasara hastalık olabileceği uyarısında bulundu.

Yüzbaşıoğlu, AA muhabirine, vatandaşların zehirlenme şikayetiyle sık sık ivedi servislere başvurduğunu söyledi.

En çok tanıdık vakaların hazım yoluyla zehirlenme olduğunu, bunu teneffüs ve cilde ilişki yoluyla zehirlenmelerin izlediğini belirten Yüzbaşıoğlu, günce hayatta beğenilen bir nice maddenin bu hastalığa posta açabildiğini vurguladı.

Yüzbaşıoğlu, zehirlenme yerinde bilinci kapalı hastalara koma pozisyonu aldırarak, gaseyan kabilinden benzeri durumda solunum yolunun tıkanmasını çelmek gerektiğini belirtti.

“Hastayı kusmaya motivasyon etmememiz gerekiyor”

Hastaların kusturulmaya çalışılmasının komplikasyonlara yol açabileceğini vurgulayan Yüzbaşıoğlu, şöyle konuştu:

“Yapılması müstelzim cesim şeylerden biri kişiyi asla kusturmaya çalışmamak. Eğer kişinin ciddi mide bulantıları varsa filhakika kendisi kusacaktır. Kişiyi ekstradan kusmaya zorladığımızda hastanın aşındırmak borusunda yırtılmalara büyüklüğünde uzanan ayrı ayrı tablolarla karşılaşabiliriz. Kusma, rastgele devir tartışılan bire bir konu. Vatandaşlar aracılığıyla haddinden fazla çok motivasyon ediliyor. Biz kesinlikle kusmayı önermiyoruz, çünkü kusmanın yaratacağı komplikasyonlar, kişinin almış olduğu ilaçlar ve zehirli maddelere mecbur meydana ati durumdan elan biberli tablolara posta açabiliyor. Müstacel servise geldiğinde acul müdahalelerle ferah ferah otama edilebilecek hastada kusmaya sadık meydana gelmiş yemek borusu yaralanmaları, yırtılmaları veya kusmuğun akciğere kaçması sonucu ağır sıklet problemler meydana gelebiliyor. Bunlara hapsetmek üzere hastayı kusmaya motivasyon etmememiz gerekiyor. Eğer kişinin kusması gerekiyorsa elhak kişi kusmuştur yahut kusar.”

Zehirlenmenin yaşandığı ortamın bereketli havalandırılması gerektiğini dile getiren Yüzbaşıoğlu, hastalara müdahale eden kişilerin üstelik müdebbir olması gerektiğine dikkat çekti.

Zehirlenmeye bozukluk olan maddenin ortamdan uzaklaştırılması gerektiğini tamlayan Yüzbaşıoğlu, “Eğer birey kimyevi maddeye maruz kaldıysa kendi güvenliğimizi da alarak üzerindeki kıyafetleri çıkarıp, sabunlu suyla yıkadıktan sonradan uzaklaştırabiliriz. Kişinin bilinci açıksa müdahaleye hastayı sakinleştirerek başlayabilir, acil keyif ekipleriyle iletişime geçebiliriz.” diyerek konuştu.

“Meşrubat şişelerine çamaşır suyu kabil maddeler konulmamalı”

Yüzbaşıoğlu, kimyevi maddelerin kazayla içilmesi vakalarıyla sık karşılaştıklarını, meşrubat gibi içeceklerin şişelerine çamaşır suyu kabil maddelerin konulmamasının haddinden fazla majör olduğuna ilgi çekti.

Özellikle çocukların bu şişelerdeki sıvıları içecek sanarak tüketmek isteyebildiğini dile getiren Yüzbaşıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu soy zehirlenmeler balaban risk barındırıyor, çünkü kişinin ağzından başlayarak midesine uzanan tabloda ağır yaralanmalara, lezyonlara misil açabiliyor. Ayrımsız da bu kişilerin kusturulması için çabaya girildiğinde kemirmek borularında yırtıklar, ayrıca ahiret yolculuğu meydana gelebiliyor. Dolayısıyla ilk yardım müdahalesine ‘önce beis verme’ ilkesine dikkat ederek başlamamız gerekiyor.”

Zehirlenme şüphesi olan kişilere yoğurt kabil ürünlerin yedirilmesini önermediklerini söyleyen Müstacel Tababet Uzmanı Doç. Dr. Yüzbaşıoğlu, bu zümre müdahaleler üzere afiyet ekiplerinin beklenmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Yüzbaşıoğlu, tedavinin belirlenmesi amacıyla zehirlenmeye neden olan maddenin birlikte müstacel servislere getirilmesinin ehemmiyet taşıdığını dahi kaydetti.

Share: