Çöküntü altında eşi yanında irtihal eden esas, kızının o saatlerdeki sözlerini anlattı: Temel ölelim artık

İlk meydana mevrut 7.7 büyüklüğündeki depremde Malatya’nın Çavuşoğlu Mahallesi’ndeki Pırlanta Oteli’nin yanı sıra bulunan 5 eğik yapı bile çöktü. Depreme uykuda yakalanan Gülay Duran (39) ve kızı göçük altında kalırken, eşi Mehmet Sakıncasız Duran yanlarında ebedî uyku etti. Çiftin oğlu ise önceki dakikalarda amcası eliyle çıkartıldı. Oğlunun bili vermesi üzerine ekipler, Gülay Duran ve kızını enkaz altından 5,5 saatlik düzentileme sonrasında çıkardı. Enkaz altında eşiyle umum ele tutuştuğunu dile getiren esas Duran, eşinin o an ölüm ettiğini söyledi. Çöküntü altında dem alamadıklarını nâkil Duran, tıpkısı süre bilahare kızıyla alay malay Cenabıhak’a cavlamak amacıyla yakarış ettiklerini rapor etti.

ENKAZ ALTINDA EŞİNİ KAYBETTİ

Tedavisi Elazığ’bile hususi benzeri hastanede süren Gülay Duran, olağanüstü meşbu o anları anlattı. Duran, “Saat 4,5 üzere eşimin yer sarsıntısı oluyor diye bağırmasına uyandım. Sonra çocukları kaldırdık. Cemi çelik kapının oraya geldiğimde bina çöktü. Ego, eşim ve kızım bir yerdeydik. Oğlum ayrımlı yere düştü. Tahminî 5,5 saat çökme altında kaldım. Eşim yanımdaydı ve o anda ebedî uyku etti. Kızımla ben kaldık, bağrışlar vardı. Oğlumu önce başta amcası çıkarmış. Sonraları bizim yerimizi söylemiş. Sonradan bizi çıkarmaya çalıştılar. Bacağımızın üstüne demir kapı düşmüştü. Bayağı bir uğraş sonrasında çıkartıldık. Malatya Mehabet Hastanesi’ne gittiğimizde espas yoktu. Elazığ’a sevk edildim ve burada işler oldum. Kızım de ferah. Allah kimsenin başına vermesin. Eşimi kaybettim. Eşim o zaman memat etti. Eli elimdeydi, o şekilde vefat etti” diye niteleyerek konuştu.

“O DAKIKA ALLAH’IM CANIMIZI AL DEDİK”

Duran, “O dakika Cenabıhak’ım canımızı şike dedik. Çünkü bundan sonra soluk alamıyorduk. Kızım bile, ben de ölmek istedik. Kızım, ‘Ana Tanrı’a dua et canımı alsın. Temel ölelim artık’ dedi. Kafamızın üzerinden tuğlalar açıldığı devir bir ışık görünce rüya oldu. Ondan sonra dahi ‘Cenabıhak’ım bize müzaheret et, kurtarın’ dedik. Çok komşum vardı. Yaşıyorlar mı öldüler mi bilmiyorum. Karşı komşunun kızı durgun diyerek duydum. Umarım çokça birey ölmemiştir. Rabbim herkesin yardımcısı olsun” şeklinde konuştu.

“SESLENDİM, ELİ ELİMİN İÇİNDEYDİ,BAKTIM GÜRÜLTÜLÜ VE NEFESİ NAMEVCUT”

Binada o saatte herkesin uyuduğunu aktaran Duran, “Bina çöker çökmez yemeden içmeden cebin komşunun oğlunun sesini duydum. ‘Abla bire bir molekül oldu mu?’ dedi. Ben hayalet görüyorum zannettim. Tıpkısı elan seslenince ‘İyiyiz, sen nasılsın?’ dedim. ‘Ego da kanepenin kenarındayım, annemden bili yok’ dedi. ‘Nefes almaya çalışın, korkmayın’ dedi. Ego yemeden içmeden onla konuşuyordum. Oğlumun birlikte sesi yoktu, eşimin dahi. Oğlum elhak huruç. Eşim yanımda memat etti, sonradan ayırt ettim. Seslendim, eli elimin içindeydi, baktım ses ve nefesi bulunmayan. Kızımla bekledik. Çırpınışlar ve sesler vardı” dedi.

Share: