Bakan Aristokrat, Nevşehir’de “1. Uluslararası Çocuk Nöbeti Aileleri Kongresi”nde konuştu: (1)

İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, “Terör vakit kaybetmeden bizi birbirimize düşüren aynı feraset ortaya koymadı. İnsan kaynağımızı elimizden çekip aldı. Ümidimizi, geleceğimizi elimizden çekip aldı.” dedi.

Soylu, Nevşehir’birlikte bire bir otelde planlı “1. Uluslararası Çağa Nöbeti Aileleri Kongresi”nde, 1223 gündür evlat nöbetini gerçekleştiren Diyarbakır Anneleriyle ilişik bu meseleyi aylardır masaya yatıran, duymayan kulaklara duyurmaya, görmeyen gözlere göstermeye, kalpleri mühürlü olanlara onların kalplerini hissettirmeye çalışanlara teşekkür etti.

Tarihin kendilerine çokça şey öğrettiğini ve öğretmeye üstelik bitmeme edeceğini vurgulayan Soylu, bunu bütün bu arada gördüklerini ve yaşadıklarını söyledi.

Çok pres tıpkısı dönemden ve pres aynı boğazdan geçtiklerine dikkati calip Aristokrat, şöyle konuştu:

“Güzeşte aktarılma Şırnak’ın terörle mazbut olan, haddinden fazla kapalı namına yıllarca ülkemize kayran okuyan benzeri vadisindeydim. Cudi Dağı’nın Düşümiye Vadisi’nde. Hayatımda gördüğüm yeryüzü ürkütücü yerlerden bir tanesiydi. Terör örgütünün, yiğit evlatlarımız eliyle temizlendiği en son vadi yerine nitelendirebilirim. Elimizi attığımız ant serian yerin üstünden 6 bin 500 – 7 bin kalori kömürün çok ferah ferah alınabileceği bire bir yerdeydim. Bazen 1000-1500 metrelik diyarlar vadiyi girintili ve çıkıntılı tıpkısı ağıl getirmiş, yüzlerce in, herkesin istediği kabil saklanabileceği tıpkı düzlük yapılış etmiş. Tam bile Türkiye’yi o düşünmeyen vadisi kabil bire bir koridora saplamak istediler yıllardır. Herhangi Bir birimize dokundular. Dokunulmadık tarafımız kalmadı. ‘Ben inançlıyım.’ diyen, ‘Ben dindarım.’ diyen insanlara dokundular. Geleneğini, göreneğini, kimliğini, annesinin ve babasının öğretisini yaşamaya ve geleceğe aktarmaya etkin, masumiyetiyle ayakta durmaya çalışan bu milletin beherglas birimine dokundular. Pergeli Küçük Asya coğrafyasının çakılı ayağının ortasına koyup etrafımızdaki coğrafyayı, Küçük Asya’nun özünü çekip istedikleri gibi farklı ayağıyla 360 derecelik aynı çizik çizip istedikleri üzere o coğrafyaları tasdik alabilmek için işaret kemiğimizi ahzetmek istediler.”

Soylu, yıllardır bu operasyonu laik-mutekit, Türk-Kürt, Sünni-Alevi, düşüncesiz-kentli üzerinden taşımaya müteharrik, bunların üzerinden tasdik almaya etkin tıpkısı tatlılıkla yüz yüze olduklarını anlattı.

“Diyarbakır’ın merkezinde Orta Gün Doğusu’nun genişlik şişman lojistik merkezi kuruluyor”

Bingöl’de Sütaş fabrikası kurulduğuna ve bunun bugünkü maliyetle 5 bilyon teklik bire bir yatırım olduğuna dikkati çekici Aristokrat, bunun geçmiş etapta soylu erki kendisine 10 bin kişiye dokunduğunu dile getirdi. Bunun aynın zamanda o coğrafyadaki beniz binlerce aileyle ticari olarak alışveriş içerisinde olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Deminden Bingöl’üstelik kısaca 600 milyon dolarlık Erdemir vasıtasıyla aynı çipo işleme tesisi kuruluyor. Bingöl Genç’te elan önceki kafamızı sokmakta zorlandığımız alanda 100 milyon ton çıpa cevheri işlenecek. Çabucak tıpkı gerelti fabrikası 2 bin hayat işletmek üzere inşaatının kabasını cingöz, bütün iç hazırlıklarını yapmış ve oranın ekonomisine yardım koyabilmek üzere dönme sayıyor. Kamu 450 bin metrekare Diyarbakır’ın merkezinde Orta Şarki’nun sunu nazik lojistik merkezi kuruluyor. Gabar’da kalitesi çokça faziletkâr olan ve Şırnak’a bir petrol şehri haline getirmiş mevcut yer yağı bulunduktan sonra vızır vızır arabalar gidip gelmeye başladıktan sonraları Şırnaklı hemşehrilerimizin yüzü güldükten bilahare alelacayip benzeri tabloyla karşı karşıyayız. Henüz bu kafa. İkinci alandaki kontrol çalışmaları inşallah mart kocaoğlan böylecene bize ayrıksı benzeri müjdeyi verecek diye ümit ediyoruz ve bekliyoruz.”

“Cellat bir örgüttür, amacı tektir”

Güzeşte kamer Diyarbakır’bile, Lice ve Dicle ilçelerinde dolaşırken, vatandaşların oluşum fabrikası isteği ile karşılaştığını anlatan Soylu, talebin kendilerini bu konuda apayrı tıpkısı şeye heveslendirme ettiğini ve 3-4 kamer içerisinde bunu sağlayabilecek bir anlayışı bütün beraber ortaya koyacaklarını belirtti.

Terörün bu ülkeye haddinden fazla denk ödettiğini aktaran Aristokrat, terörü yemeden içmeden Şark ve Güneydoğu’nun köylü kalması olarak tahlil ve tasvir etmeleri halinde bir yanılgıyla karşı karşıya kalacaklarını tabir etti.

Hakkari’dahi 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılında tababet fakültesi kazanan çocuk sayısının liyakatsiz, 2020’dahi 4, 2021’de 19 ve 2022’da 26 olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:

“Terör yemeden içmeden bizi birbirimize düşüren bir izan ortaya koymadı. İnsan kaynağımızı elimizden çekip aldı. Ümidimizi, geleceğimizi elimizden çekip aldı. Size üç modül yıldırı örgütü söyleyeceğim. Bunlardan tıpkı tanesi PKK. Dinsiz tıpkı örgüttür, amacı tektir. Diğerlerinin hepsini tıpkı tarafa bırakın. Bu ülkenin akide değerleri ve bu ülkenin birliği üstüne tahribat oluşturmaktır. Bunda geçtiğimiz gün içerisinde kısmen başarılı olmuştur. Bizim sunma büyük temas senedimiz olan dini mubin İslam’ı bölgeden, Şarki ve Güneydoğu Rum’dan tasfiye etmektir. Anne meselelerinden bire bir tanesi. Bunun düşünce sahibi, Amerika’dır. Bunun karın sahibi Batı’dır ve Avrupa’dır. İki, FETÖ yıldırı örgütü. Derdi İslam’ı başkalaştırmaktır, farklılaştırmaktır. Ayrıksı dinlere evirmeye çalışmaktır amma farkında değildir ki dinin sahibi Allah’tır. Üç, DEAŞ yıldırı örgütü. O de bilcümle dünyaya İslamiyeti, Müslümanlığı tekmil bile bizim karşımızda olanların isteyebileceği hep malzemeleri verebilmek, meseleyi odağından tamamen ayırıp nefretleştirmek, düşmanlaştırmak ve dini mubin İslam’ı tağyir etmek için müesses bire bir organizasyonun kendisidir. Zaman FETÖ’nün barındığı vadi Amerika’dır. DEAŞ’ın reşit ettiği Ahali Kaide’yi dünyanın başına bela fail birlikte Amerika’dır. Bu kadar boş ve nettir. Avrupa, hep bu meselelerin taşıyıcısıdır. İmal edicisi ve buluş edicisi değildir. Böyle tıpkı yeteneği üstelik bahis konusu değildir filhakika. Meselenin perspektifinden nereye bakmamız lazım geldiğini kendi tecrübelerim, dünyada gördüklerimle size aktarmaya çalışıyorum. Türkiye, bu kaidelerin karşısında milletinin birliği, feraseti tarihinin kendisine vermiş olduğu kırıcı ve tatlılıkla alay malay ayakta durmaya çalışmaktadır.”

(Sürecek)

Share: