Eşi rahatsızlanınca fırının başına güzeşte karı işin ustası oldu

Trabzon’un Yomra ilçesinde canlı 3 yavru annesi Nurgül Şahin, eşine yardım üzere girişim attığı fırında yaklaşık 10 yıldır çalışıyor.

İlçeye merbut Kaşüstü Mahallesi’nde fırın işleten Ahmet Delimsirek (48), kestirmece 10 yıl geçmiş bel fıtığı zımnında cerrahi müdahale oldu. Eşine bindi üzere iş adına mevrut Nurgül Delice (48), fırının başına geçerek savmak yapmayı öğrendi.

Fırında eşi ve büyük oğlu Batuhan ile etkin 3 bala annesi Şahin, sabahleyin sunma amiyane oğlunu okula gönderdikten sonra fırına gelerek işe koyuluyor.

Günün nazik bölümünü fırında geçiren Delice, eve dönünce zamanını günce işlere ayırıyor.

Nurgül Şahin, AA muhabirine, mesleği 10 yıldır sürdürdüğünü belirterek, “gençler hep buradayız. Aile yerimiz, çalışıyoruz, bitmeme ediyoruz. dayanaklık etmek amaçlı geldim, mahirane oldum.” dedi.

İlk zamanlar işi bilmediği amacıyla zorlandığını dile getiren Atmaca, “Sonraları icap istemez alışıyorsun. Şimdi haddinden fazla kolaymış, çevrimli olduk, çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Şahin, günün nazik kısmını fırında geçirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Tümce sabah okula gidiyor, okuldan çıkan yanımıza geliyor. Yemeğimizi yeriz, eve giden harcama, gitmeyen yanımızda kalır. Yaşamımızı burada sürdürüyoruz. Burası bizim hayatımızın parçası, evimiz kabilinden. Akşamları evi otel gibi kullanıyoruz. Torunlar okula, sistem işine. O şekilde bitmeme ediyoruz.”

“Sunma iri destekçim”

Ahmet Şahin ise fırını geçmiş açtığında bir tane başına çalıştığını ifade ederek, işler olunca işler aksamasın diye niteleyerek önce balaban oğlu Batuhan’la bitmeme ettiklerini, henüz sonradan ise eşinin işi öğrenerek uz olduğunu anlattı.

Eşinin ve çocuklarının kendisine yardımcı olduğunu kaydeden Şahin, “Batuhan şu anda servisimizi yapıyor. Bir bile liseye revan oğlum var. Biz evde 5 nüfusuz. En küçüğümüz 12 yaşında. O üstelik elinden geleni yapıyor.” dedi.

Atmaca, fırında dışardan kimsenin çalışmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Vakit Kaybetmeden kendimiz çalıştık, karşılığını üstelik aldık. Allah’a şükürler olsun. Bura tıpkı sülale şirketi kabilinden, bitmeme ediyoruz. Ego sabahleyin 05.00’te buradayım. İki saat sonraları şişman oğlum sağlık. Eşim saat 11.00 gibi pide saatinde gelir. Eve akşam ezanı 20.00 kadar dönüyoruz. Evi otel gibi kullanıyoruz. Bizim herhangi bir şeyimiz burada, yememiz içmemiz burada. Fırın hayatımız. Ramazan ayında doğrusu esasen buradayız, çocuklarımızın bütünü okuldan buraya geliyor, beraber eve gidiyoruz.”

Evin ve fırının esas yükünü eşinin taşıdığını vurgulayan Mecnunca, “Genişlik büyük destekçim evde de burada birlikte o. İşin asıl yükünü bile o çekiyor. Tığ 4 erkeğiz, eve gidiyoruz, lüp hizmetini birlikte o yapıyor, buraya geliyor, buranın hizmetini üstelik yapıyor. Esas iş eşimin sırtından geçiyor, domates dolması bulunmayan. O olmazsa tığ bu kadar düzeni sağlayamayız, angarya onun. Fırınımızın ağır ezgi olmasındaki tıpkısı faal dahi kadın elinin değmiş olması.” diye niteleyerek konuştu.

Share: