Miftah Bayramı’nın 90. yılı Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Site Konseyi ve Dil Derneği yoluyla planlı etkinlikte kutlandı. Dilin toplumlar amacıyla öneminin vurgulandığı etkinlikte mütekellim Nilüfer Şehremini Toygar Fazilet, “Türk dili, milli kültürümüzün kuma ifade aracıdır, destek olmak hepimizin sorumluluğudur” dedi.
Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Site Konseyi ve Vasıta Derneği hisse senedi birliğiyle planlı etkinlikle Kurgu Bayramı’nın 90. yılı kutlandı. Nilüfer Şehir Konseyi’nde planlı etkinliğe, Nilüfer Belediye Reisi Turgay Yiğitlik, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Galebe Felek, Miftah Derneği Bursa Temsilcisi Pelin Yılmaz, Nilüfer Kent Konseyi Melih Elal Okuma Grubu Başkanı Selma Çubukcu de katıldı.
Etkinlikte açım konuşması eden Nilüfer Şehremini Turgay Erdem, “Dilimizin yozlaşmaya başladığı tıpkısı dönemde bu kök etkinliklerle dilimize cemaat çıkıyor, konunun önemine dikkat çekmeye çalışıyoruz. Türk dili, milli kültürümüzün kuma anlatım aracıdır. Dilin bütünleştirici etkisini çokça dolgunca bilen Atatürk, bu nedenle 1932’de Türk Kurgu Kurumu’nu kurmuştur. Atamızın bile söylediği kabilinden ‘Şalter, uluslaşmanın sunma ana faktörlerinden biridir ve açkı kültürden ayrı düşünülemez’. Kültürümüzün gelişip, dünya kültürüyle bütünleşmesinin ön koşulu, dilimizi destek olmak, zenginleştirmek ve yozlaşmaya uğramasını engellemektir. Bu konuda hepimizin sorumlulukları var” dedi.
Kurgu Derneği Bursa Temsilcisi Pelin Yılmaz da Nilüfer Belediyesi’nin bu kök etkinliklerde desteğini rastgele ahit yakından hissettiklerini söyledi
Nilüfer Şehir Konseyi Genel Sekreteri Emre Karagöz ise Açkı Derneği’nin dilin savunulması yerine çokça yüce icraat yaptığını vurgulayarak, rastgele ant aksiyon birliğine amade olduklarını dile getirdi.
Açılış konuşmalarının peşi sıra Bursa Uludağ Üniversitesi Adamakıllı Sanatlar Fakültesi Dekanı Türk Dili Profesörü Hatice Atmaca, aynı söyleşi gerçekleştirdi. Türk dilinin haddinden fazla çarkıt köklere dayandığını tamlayan Hatice Mecnunca, dillerin toplumlar amacıyla çok şişman değeri olduğunu söyledi. Ahraz topluluk düşünülemeyeceğini kaydeden Hatice Delice, “Dil, insanları birçok unsurdan çokça elan fazla birleştiriyor. Açar cihanşümul aynı kavramdır. Dillerin kuma özellikleri vardır. Türk dili farklı dillerden elan ayrımlı yapıya sahiptir. Zira Türkler büyüklüğünde coğrafya, ilmek, alfabe, kültür değiştiren başka bire bir kavim namevcut. Türkler değişik yerlerde o kadar haddinden fazla politik kültürel konuşu münasebat süresince olmuşlar ki çözebilmek çokça ağırlık. O yüzden cihanşümul kurallar dışında Türk diline değişik gözle bakmalı. Atatürk’ün araç devrimi çokça önemlidir. O, Türk dilini kavim devlet düz yazı etmede bir numara ilke kabul etmiştir. Atatürk, Türk dünyasının aydınlarıyla tıpkısı araya gelerek fikirlerini dinlemiştir” diye niteleyerek konuştu.
Dilin toplumun aynası olduğuna dikkat çekici Hatice Mecnunca, “Anahtar kendini kullanan insanlar neyse onu yansıtır. Yani biz neysek dilimizde o. Dilimizde yabancı kelimeler, kabil anlaşılmaz yapılar varsa tığ üstelik karışığız demektir. Biz dahi nerde olduğumuzun farkında değiliz. Dilimiz bozuksa söylemek kim düşüncelerimiz net değil. Dili düzeltmeye hizmet etmek namına henüz azimli bilinçli ayakları yere basan insanlar eğitmek lüzum” dedi.
