Elazığlı Vatandaş: “Sabık Sene 500 Tane Koyunu Olan İnsan Zengindi, Bu Yıl 500 Koyunu Olan Kayırıcı Zavallı”

İYİ Öğür Elazığ İl Başkanı Dünyalık Gürgözeler, Elazığlı besicilerle dertleşti. Taşımacılık yaptığını ve Diyarbakır’a etkin hayvan götürdüğünü söyleyen Mehmet Ayhan adlı yurttaş, “Gördüm kim Diyarbakır’bile insanlar damızlık hayvanlarını kesime götürüyorlar. Bu gidişle Türkiye’üstelik maya hayvan kalmayacak. Ağızotu fiyatları fiyatlı. Geçen sene evet de iki yıl önceki 500 çıngı koyunu olan koca zengindi. Bu sene 500 kesim koyunu olan kayırıcı yeşil kartlı, fakir” dedi.

İYİ Tümen Elazığ İl Başkanı Mal Gürgözeler ve partililer, Elazığlı besicilerin sorunlarını dinledi. Çiftçilerin Ekincilik Cesaret Kooperatifi’hangi olan borçlarının yapılandırılmasının birlikte faize bağımlı olduğunu rapor eden tıpkısı üretici, “Çiftçilerin Ekincilik Kooperatifi’ne olan borçları, devlete olan borçları; bu borçları yapılandırması faizle oldu. 10 bin lira düzlük, parayı 10 bin liralık kendisine 24 kamer vade uzatmadı. Sana bire bir önel verdiler ama o 10 bin TL’yi 15 bin liralık adına önel verdiler. Amma sen esasen istek gireceksin, gene ödeyemeyeceksin. Esasen bu faizle ötelemek zorunda kalacaksın. Yani senin şu Ekincilik Kooperatifi’ne, krediye hiçbir şekilde borcun bitmeyecek. Bu tıpkı töz, zira iyileştirilen tek özdek bulunmayan” diyerek konuştu.

“BU YIL 500 KOYUNU OLAN HERIF YEŞİL KARTLI”

Besicilerin bölüm geçtikçe çıkmaza girdiğini belirten Mehmet Ayhan adlı yurttaş, besicilerin izzet desteğine kadın kaldıklarını söyledi. Ayhan, şunları söyledi:

“Diyarbakır’a nakliye yapıyorum, enerjik hayvan götürüyorum. Fakat gördüm kim Diyarbakır’de insanlar damızlık hayvanlarını kesime götürüyorlar ve kasaphane ark. Bu gidişle Türkiye’birlikte damızlık hayvan kalmayacak. Ağızotu fiyatları pahalı. Güzeşte sene evet dahi 2 sene önce 500 sunum koyunu olan insan zengindi. Bu yıl 500 tane koyunu olan âdem yeşil kartlı, yoksul. Ihtişam destek veriyor evet enerji desteği, mahrukat desteği; o 500 koyunu olan insanlar hasis onlara eksikli. Ama geçen yıl 300 koyunu olan insan aşağı zengindi, ancak bu sene fakir. Devletin desteğine kadın. Burada besicilerle, üreticilerle görüşmelerim sonucunda çıkardığım ülkü bu.”

“ÇİFTÇİ HAMALLIK YAPIYOR, KAZANDIĞI HİÇBİR ÖZ YOK”

Muhammed Sakıncasız Budak isimli besici ise şunları söyledi:

“Zaman 30 dönüm bire bir saha ektiğiniz ant, 30 dönümden alacağınız en bereketli ürün 12 ton arpadır. Zaman tohumu alıyorsunuz, 30 dönümlük yere ekeceğiniz arpanın genişlik bir iki 1 ton arpa ekmeniz geçişsiz. Benzeri titrem, bugün 8 bin TL. Bunu iki yol sürüyorsunuz, 60 dönüm sürmüş oluyorsunuz. Bunun dönümüne, nereden baksanız 60 dönüm amacıyla 10 bin TL motorin yakıyorsunuz. Bunun şöyle benzeri durumu üstelik var: Arpayı sonuçta biçip kaldıracaksınız biçerdöverle. Biçerdövere da 10 bin TL ödüyorsunuz, şayan 20 bin TL. Tohumuna 7 bin TL veriyorsunuz, 27 bin. Bunun kış gübresi var, ilkbahar gübresi var; 50 bin TL’yi buluyor. 12 ton arpayı çarptığınız antlaşma, 70 bin teklik. Deminden maraba zat hamallığını yazmıyor, öz işçiliğini yazmıyor. Dikici, bir yerde işe girdiği zaman 6 ayda 30 bin TL kazanacak asgari ücretle. Şimdi 30 bin lirayı eklediği ahit, 80 bin liralık. 10 bin teklik içeride dikici. Esasta fellah ayrımsız yerde hamallık yapıyor, hamallığı yapıyor kazandığı tek madde namevcut. Özlük öz maaşını üstelik çıkartamıyor. Bunun beraberinde deminden arpa ekmeyi insanlar bıraktılar. Hep arazileri, Elazığ’da, değme yerde kimesne çıktı teşrinievvel yapmıyor. Kuzu yemine gelelim; kuzu yeminin torbası 80 TL ile 120 TL arası. İnsanlar hayvancılıkla ilgilendiren ağızotu ekmiyorlar. Motorin ve basma fiyatları kurtarmıyor. Matbua konusu de şu; bir zamanlar hükümetler, bu arazilere DAP gübresi enjekte ettiler. Şimdi insanların sigara içmesi kabil, tiryakiliği kadar zaman toprak da bu gübrenin tiryakisi ergin. Daha Çok bu gübreyi vermediği devir o araziden verim alınmıyor, duman bitmiyor. Deminden bu gübrenin tonu, er bezi hesabı 90-100 TL, tonu 10 bin TL. Bu gübreyi atmadığım ahit keyif bitmeyecek, olmayacak. Bunun aynı birlikte ilaçlaması var.

“AZAMET BANKALARI TEŞVİK VERİYOR, ONU ÜSTELIK HÜKÜMET YANLILARI ALIYOR”

Bugün hayvancılık sektörüne baktığımız ahit, yemeden içmeden hayvancılık olarak bakamazsınız. Tarımdan alacaksınız, bölgenin ikliminden alacaksınız. ‘Tarım Bankası’na teşvik verdi’ diyorlar. Ama Ekincilik Bankası’nın teşviğine baktığınız devir, Tarım Bankası’nın teşviği hükümete şürekâ olan insanlara gidip birlikte on ailenin, yirmi ailenin aldığı bir dünyalık. Amma Ahmet gittiği zaman, Mehmet gittiği zaman, Cafer gittiği devir, Ekincilik Bankası’nın sana söylediği bir tane lügat var: ‘Elazığ bölgesine veya Malatya bölgesine, Diyarbakır bölgesine gelen dünyalık bitti’. Bitti dahi ayrımsız periyot üstelik mi bitti, üç günde mi bitti, ilkokul günde mi bitti? Hani aynı teşvik vardı?”

“BU ŞEKİLDE ÇİFTÇİNİN BORCU HİÇBİR ŞEKİLDE BİTMEYECEK”

Muhammed Sakıncasız Budak, çiftçilerin Ekincilik Güven Kooperatifi’hangi olan borç yapılandırmalarının faizli olduğunu tabir ederek, bu şekilde aynı düzenlemeyle çiftçilerin borçlarının asla bitmeyeceğini belirtti. Budak, şunları söyledi:

“Çiftçilerin Tarım Kooperatifi’hangi olan borçları, devlete olan borçları; bu borçları yapılandırması faizle oldu. 10 bin liralık düzlük, parayı 10 bin liralık adına 24 ay önel uzatmadı. Sana tıpkı vade verdiler amma o 10 bin TL’yi 15 bin lira yerine vade verdiler. Ama sen yine hatır gireceksin, esasen ödeyemeyeceksin. Gene bu faizle ötelemek zorunda kalacaksın. Yani senin şu Ekincilik Kooperatifi’hangi, krediye tek şekilde borcun bitmeyecek. Bu bire bir esas, çünkü iyileştirilen tek özdek yok.’

“BESİCİ HIRIZMA TAKILAN HAYVANLARINI İKİ KÖY İLERİYE BİLE GÖTÜREMİYOR”

Zaman Güneydoğu Rum Bölgesi’nde genişlik çok küçükbaş barındıran Erzincan, Elazığ; bugün baktığınız devir Tunceli bölgesinde Pertek, Çemişgezek bölgesinde ve bu hep coğrafyadaki dağların yaylaları kullanan yüzdelik 90’lık benzeri kesimden bahsediyoruz. Bu hayvanların hiçbirisinde hirizma yoktur. Bundan 7-8 yıl öncesine büyüklüğünde büyüklük dedi kim ‘Gelin hizma takalım’. Nedir hizma? ‘Yeşil küpe süt parası üzere, semavi küpe yemleme parası için. Size bedavadan ağızotu parası, benzen parası vereceğiz’ denildi. Millete çalımlı geldi. Ama bu insanların aynı yeşil kartı vardı. Hayvanat üzerlerine kayıtlı olmadığı amacıyla yeşil karttan faydalanma sebepleri vardı. Demin küpeler takıldıktan sonradan bunlar, aynı defaya anlaşılan yemleme ve benzin paralarını aldılar. Deminden bu hayvanların hepsi mukayyet. Kaydı aldıktan bilahare benzeri ilçede iki karye ileriye, yaylaya hayvanlarını götüremiyor. Zira küpe çiçeği, kayıtlı; devletten müsaade alması geçişsiz. Devletten izin aldığı zaman da banko bir tane peynir tüccarının iki dudağı arasında kalıyorsun. Gidiyorsun ihaleye giriyorsun, tıpkısı plato satın alıyorsun ve yaylaya 1 milyon, 500 bin TL paralar ödüyorsun. Şu dakika daha çok Türkiye’dahi Küçük Asya Bölgesi’nde hiçbir plato kirasız değil, hiçbir plato meccani değil. Şu an zat yaylanı bile parayla okutuyorsun.

“SENİN OTURDUĞUN KÖYÜN YAYLALARINI BİLE VALİLİK KİRAYA VERİYOR”

Söz Temsili Tunceli Pülümürlü bire bir arkadaşımızı ele alalım. tek köyü var, kooperatiflerini kurmuşlar, kendi yerlerini kiraya isnat etmek istiyorlar. Veremezler banko. Il verecek. Senin oturduğun köyün yaylalarını de il kiraya veriyor. Daha Çok bana veriyor, Şavak’a veriyor. Amma ben aynı öz kazanmıyorum. Kucak başına 150 TL’ye denk geliyor. Benim barhana dönemim var. 3 katlı kamyonlara hayvanlarımı yüklüyorum. Sivas’a götürüyorum, Erzurum Palandöken yaylasına götürüyorum, Tunceli Pülümür’e Nişancı çayına götürüyorum, Baharat yaylalarına, Ağrıtut Yaylası’na, Ovacık’a götürüyorum. Götürürken birlikte 3 bükülmüş kamyonlarla dünyanın parasını ödüyorum. Plato parası ödüyorum, hayvanlarım katil oluyor. Eğin katta, kamyonun içerisinde 6-7-8-10 çıngı hayvanımız katil oluyor. Onun dışında tıpkı dahi dönerken ego bu kamyonlarla mankafa geliyorum. Bu birlikte ayrı tıpkı maliyet.”

“YAYLALARIN KİRALAMA HAKKI DAMIZLIK BİRLİĞİNE VERİLMİŞ”

Muhammed Tehlikesiz Budak, yaylaları isticar hakkının Maya Kooperatifi ünlü bir birliğe verildiğini söyleyerek bu kooperatifte komutan da dahil üyelerin sunma bir iki yüzdelik 70’inin hayvancılık yapmadığını söyledi. Besicilerin kaderinin bu işte dört dörtlük olmayan kişilerin eline bırakıldığını kaydeden Budak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yaylalar, valinin önderliğinde, senelerce valiliğin kurduğu benzeri komisyonla verilirdi. O gün da gine bu yaylalar verilirken bu büyüklüğünde dahi adamakıllı ayrımsız şekilde, lojik aynı şekilde dağıtılmadı. Tekrar üç-beş kişinin tekelinde kaldı bu. Bütün bölgenin yaylaları deminden birlikte Damızlık Kooperatifi diyerek bir kooperatif müesses, bu sene o kooperatife mevdu yaylalar, bu birliğe ama antika olan şu; ne bu birliğin başkanında hangi birlikte yönetimin yüzdelik 70’inde hayvan var. Bu kontak, hayvancılık yapmıyor. Hayvancılık yapmayan bir birliğin mantık adına yaylaları elinde bulundurması ve bu yaylaları ne mantığa göre hayvancılara dağıttınız? Yani karşılığında ne aldınız? ve bu işten hangi büyüklüğünde kar yaptınız? Ne büyüklüğünde nemalandınız? Neyin kriterine bakarak bu hayvanları yaylalara vardınız? Bilginiz hangi, kültürünüz hangi? Çevre mühendisi misiniz? Hayvancı değilseniz çeviremezsiniz. O değilse henüz evvel o bölgeyi analiz etmiş, yetişek seviyesi efdal insanlardan birisi misiniz? Bu yaylaların efsanevi sayısını biliyor musunuz? Kapasitesini biliyor musunuz? Kaç efsanevi kaldırabileceğini biliyor musunuz veya devletin yasaklı-yasaksız bölgelerini biliyor musunuz? Elinizde anca bir harita mı var? Yani hem hayvancı değilsiniz hem bilgilere erbap değilsiniz. Bu hayvanları bu coğrafyaya elbette dağıttınız ve bu coğrafyaya dağıtırken o coğrafyada kâin köylerdeki hayvanların sayısını bile aldınız mı?”

“OTLAK DAĞILIMINDA DENGESİZLİK VAR”

Küçükbaş hayvancılık Elazığ’ın bazı bölgelerinde mütekâsif. Gâh bölgelerinde üstelik bir tane bir tavuk da bulunmayan. Sivrice’dahi, Maden’birlikte, Baskil’dahi, Palu’nun büyük bire bir kısmında küçükbaş hayvancılık on paralık yok. Başkaca buralarda gökçe yazın sıcaklardan, kuru otlardan periferi ara sıra yangınlar oluyor. Başka tarafta küçükbaş hayvancılığın kümelendiği bölgelerde küçükbaş hayvanat, literatür mübarek otun bildirme faziletkâr olduğu dönemde da hayvan bilimi aç kalıyor. ve yem veriyorlar. Mera dağılımında ayrımsız dingildeklik var. Azamet, bu gereksiz meraları bedelsiz üreticiye tahsil etmeli. Demin üreticiler, kışın rakımı düşük yerleri yeğleme ayar. Yazın zaten yaylalara gidiyorlar. Niye rakımı bağan? Kışın hafif olur hayvanat, imdi kişi ağızlarla yem yer. Ancak buna karşın fehamet bir makule bu köylerin meralarını üreticiye tahsis etmiyor yahut edemiyor. Artık anayasal meyan mu var, kanuni fasıla mu var? yahut üreticilerin yöneticilerin basiretsizliği mi?”

“5 BİN 200 LİRADAN ÇARKIT YEM ALIP 7 BİN LİRAYA SATIYORLAR”

Süleyman Aylan isimli yurttaş da kesildiği halde küpeden düşürülmeyen birçok efsanevi amacıyla bazen besicilerin kooperatiflerden akıllıca fiyata ağızotu alıp faziletli fiyattan bunları sattığını ve bunun denetlenmesi gerektiğini belirtti. Aylan, şunları söyledi:

“Benim üzerime mukayyet hayvanım yok. İşletmem var ama hayvanım yok. Serbest işletmesi olup birlikte konusunda, insan hayvanı kestirmiş, küpeleri resmi olarak kayıtta duruyor. Eş satmış, ayvaz hayvanı götürmüş, kestirmiş. Amma küpeleri duruyor. Küpeden düşürmemiş. Kaydı duruyor. Ekincilik müdürlüğünde kaydı duruyor. İstesem demin Tarım İl Müdürlüğü’hangi gidip 200 -300 modül efsanevi kaydederim. Giderim şu dakika Ekincilik Emniyet Kooperatifi’nin dağıtmış olduğu yerden alırım. Şu an Tanrım Kredi Kooperatifi yemleme veriyor hayvancılara tıpkısı dünya var. Onun takip edilmesini istiyoruz. Ekincilik Yüreklilik Kooperatifi’nden 5 bin 200 liraya yemleme alıyor, 7 bin liraya satıyor. Hiç kendisi üstelik gitmiyor, tüccarın bir elemanı gidiyor. Oradan 5 bin 200 teklik yemi alıp satıyor. Aradaki kar da tüccara kalıyor. Resmi olarak rastgele özdek var, amma hayvanı bulunmayan, amma işletmesi var. İnancınız olsun kim hayvancından daha çok bunlar alıp satıyor. Celal hangi yapsa hırsızla saksı edemiyor. Ama izleme bile etmiyor. Bu çokça oylumlu. Bu işten nemalanan tıpkısı dünya herif var. Hem tecimen hem birlikte hakeza sahtekar insanlar var. İsterseniz ben eş yapayım size, ama ben almam parasını.”

Share: