Hür Hususi, Rize’de: “Görüş Verenden, Partinin Üyesinden Asla Hesap Sormayız. Yolsuzluk Yapandan, Algı Alandan, Idrak Verenden, Haksızlık Yapandan…

GENÇAĞA KARAFAZLI

CHP Kadro Başkanvekili Özgür Hususi, Rize’dahi; “Varank’ın zat kardeşi vekil yardımcılığı yaptığı yerde tenkis açmış. Nazır Varank’ın emmioğlu Sedat Varank’a ihale vermiş. Bu Varank’tan adisyon sorulmazsa bizim yüzümüze tükürün. Şayet Pekcan’dan, öz şirketinden, kocasının şirketinden kişi bakanlığına dezenfektanı pahalıya düzlük o yoksullukta o Ruhsar Pekcan’dan adisyon sorulmazsa olmaz. Amma birileri şöyle benzeri içtinap etmek yaymaya çalışıyor. öyle ayrımsız madde de olanaksız. ‘CHP gelince AKP’lilerden MHP’lilerden adisyon soracak’, böyle ayrımsız şey bulunmayan. Tığ oy verenden, partinin üyesinden asla hesap sormayız. Usulsüzlük yapandan, vergi alandan, kazanç verenden, butlan yapandan hesabı soracağız, o boynumuzun borcu” dedi.

CHP Ekip Başkanvekili Hür Özel esbak Trabzon ziyaretinin peşi sıra Rize’ye geçti. Ardeşen kaza örgütünün düzenlediği müzakere toplantısına karışmak üzere Rize’ye gelen Hususi’i CHP Rize el ve kaymakamlık teşekkül yöneticileri, tümen üyeleri ile İYİ Parti, Ati Partisi Rize devlet yöneticileri karşıladı. Özel burada partililere yönelik yaptığı konuşmanın ardında Tekgıda- İş Sendikası mıntıka başkanlığını ziyaret etti. İl merkezinde tıpkı müddet esnaf ziyaretlerinde kâin Özel, peşi sıra Çayeli, Alım Satım, Ardeşen ilçelerine geçerek öğür üyeleri ve yurttaşlarla buluştu.

“ATATÜRK’ÜN TALİMATIYLA BU TOPRAKLAR ÇAYA KAVUŞTU”

Müstakil Hususi toprak başkanlığı uğrunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Tığ biliriz ki Şarki Karadeniz’in kalbi çayla atar. Özellikle alelhusus Rize girmek, çay söylemek. Burada Rize’nin az daha bir tane kavil kaynağı, hayata tutunduğu yegâne im olan çayı; bu topraklara kazandıran Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ü, birilerinin rastgele dönme küfrettiği Cumhuriyet Umum Partisi’ni ve Atatürk’ün talimatıyla bu topraklara çayı kazandıran Zihni Derin’i aynı nöbet henüz rahmetle ve minnetle anarız.

Bizim hep söylediğimiz çay kanununu apar topar, nazik benzeri telaşla AKP Meclis’e sundu. Hangi oldu akıbet? Iri bir tepkiyle karşılaştılar. Siz Karadeniz’den bu büyüklüğünde destek alıyorsunuz, bu büyüklüğünde kırıcı alıyorsunuz, bu kadar icra vekili çıkarıyorsunuz. Sözde Karadeniz’i biliyorsunuz, Rize’yi biliyorsunuz, çayı biliyorsunuz. Pekâlâ oluyor da bütün Karadeniz’i ayağa kaldıran ve arkasında duramayacağınız bir teklifin altına imza atıyorsunuz? Tığ CHP namına meselenin farkındayız, bizim kanun taslağımızın altında imzası olan dört milletvekilimizden birisi burada. Bekaroğlu ile gelirken konuştum Ankara’de cazibe bütçe komisyonunda. Tığ teklifimizin arkasındayız, hep sorunları çözen meseleyi kıtipiyoz çözüme kavuşturacak olan ‘Çay Kanunu’nun, CHP’nin teklifinin sonuna kadar arkasındayız.

“ÇAYKUR İŞÇİSİNE KAPIYI DEĞİL KADROYU GÖSTERECEĞİZ”

Türkiye’deki en koskocaman mağdur gruplardan bire bir tanesi ÇAYKUR’üstelik çalışan mevsimsel işçilerdir. Bu kardeşlerimiz altı kamer çalışmakta altı ay boşta kalmaktadır. Mütezayit altı ayda antrparantez İŞ-KUR’dan yararlanma edememekte, gelişigüzel işe girememekte, bati kıygınlık yaşamaktadır. CHP, iktidara geldiğinde önce şeş kamer süresince ÇAYKUR işçileri filhakika çalışıyor olacak. Altı ay bitince o ÇAYKUR işçilerine kapıyı değil kadroyu göstereceğiz söz veriyoruz. Çaycının sorunundan dağarcığı yüklü olmayanlar yakında Meclis’te şu lafı harcama ettiler; ‘Altı ay çalıştı, şeş kamer karşılıksız mı bakacağız?’ Türkiye’da çay ekim alanlarının gençleştirilmesi projesi dirimsel ve milli ayrımsız projedir. Bu işçilerimiz, öz alanlarının gençleştirilmesinde çalışabilirler, devletin kuracağı bir nice projede, tesiste, işte çalışabilirler. Tığ geçici ÇAYKUR işçisine CHP’nin iktidarında, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında nasıl Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir numara yüzyılda çayı kazandırmış, Zihni Derin ile bu ilkede çok oylumlu tıpkısı hamle atmışsa ÇAYKUR’un geçici işçisine birlikte, öz üreticisine bile sonuna kadar ehil çıkarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılında birlikte bir numara yüzyılda olduğu kadar Rize’ye ayrımsız Cumhuriyet Altını armağanı ve benzeri Cumhuriyet Altını Ahali Partisi armağanını bu vesileyle kazandıracağız.

“BİR DEVİR KAPANIYOR BİR DEVİR AÇILIYOR”

Hep Rize’den bilcümle Türkiye’ye müjdeleyelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin adamakıllı insanları ve güzel evlatları, ayrımsız ant kapanıyor aynı ant açılıyor. Icra Vekili evlatlarının devri bitiyor, yurt evlatlarının devri başlıyor. Bildirme iyisi çıkma, hepinizi mutlu edecek, hepimizi memnun edecek aynı adayımız olacak. Ama namzet kimdir diye niteleyerek soranlara cevabım şudur, aday kimdir diye niteleyerek merak eden gelişigüzel CHP’li, gelişigüzel cumhuriyetçi, gelişigüzel milliyetsever, bu nüfuz değişsin imdi diyen sistem adayın ta kendisidir. Seçkin biriniz bizim için reisicumhur adaylarımızsınız. Bu memleketi kurtaracak, yarınlarımızı kurtaracak o aynı oyu ahzetmek hepimizin boynunun borcudur. Ego sizi birer CHP’nin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı adayı kendisine görüyorum.”

“BEN BİR MÜNTEHIP KENDISINE O ZİNCİRİ KIRARIM”

Özel, konuşmasının peşi sıra esnaf ziyaretlerinde bulundu. CHP Ardeşen kaza örgütünde partililerle bir araya mevrut Hususi burada yurttaşların sorularını cevapladı. Bire Bir vatandaş Özel’e, “Benzeri yerlerde 128 milyar duydum, o de kafamda muamma, bilemedim. Sizlerden medyadan öğrendim. Burada bir özdek olduğunu hissettim. İktidara geldiğiniz antlaşma kâin yasalar doğrultusunda, bu muammalardan hesap soracak mısınız? Hesap soracaksanız bir müntehip olarak o zincirin içerisindeyim, kenetlenmişim ve kararlıyım. Şayet kim benim o sigortamdan kesilen hesabını sormazsanız, o 128 bilyon doların nereye gittiğinin hesabını sormazsan ben tıpkı müntehip yerine o zinciri kırarım. Şu anda lacerem kim demokratik yönden sandıkta adisyon soruyorsam, sizden de hesap sorarım” dedi.

“128 MİLYARIN HESABINI ARAŞTIRMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Müstakil Hususi ise şunları söyledi:

“128 bilyon doları benden iyi biliyorsun, bizim dedemizden ninemizden anamızdan babamızdan biriktirilen Eşkâl Bankası’nın rezerviydi. O paranın normalde, fehva yerindeyse, tıpkısı gerekseme akçesi yerine veya o paranın tabir yerindeyse yakasız gömlek parası adına bir kenarda duruyor olması lazım, edisyon zamanlarda kullanılmak için. Ama o parayı maatteessüf biberli politikalar yüzünden, gelişigüzel şeyi ben biliyorum diyen Cumhurbaşkanı, ekonomistim diyen Cumhurbaşkanı enflasyon yüzde 19 iken faizi arttırmak adına ürem serencam değildir sebeptir diyerek düşürmeye başladı. 128 milyarın satıldığı süreçteki sakim alanları izlem edeceğiz amma bazısını ihracatçı aldı borcunu bitmek amacıyla fakat bunlar doları sabit tutmak amacıyla harcadılar, onun birlikte hesabı sorulacak. Demincek adisyon sorma deyince örneğin bak kimden sorulacak bu Varank’tan sorulacak. Varank’ın özlük kardeşi vekil yardımcılığı yaptığı yerde ihale açmış Nazır Varank’ın emmioğlu Sedat Varank’a tenkis vermiş. Bu Varank’tan adisyon sorulmazsa bizim yüzümüze tükürün. Eğer Pekcan’dan, zat şirketinden, kocasının şirketinden öz bakanlığına dezenfektanı pahalıya kayran o yoksullukta o Ruhsar Pekcan’ dan hesap sorulmazsa olamaz. Amma birileri şöyle bir tevakki etmek yaymaya çalışıyor anca bire bir öz bile olamaz. CHP gelince AKP’lilerden MHP’lilerden adisyon soracak, böyle tıpkı husus yok. Biz fikir verenden, partinin üyesinden asla hesap sormayız. Usulsüzlük yapandan, idrak alandan, kazanç verenden, hükümsüzlük yapandan hesabı soracağız o boynumuzun borcu.”

Share: