Bağımsız Milletvekili Özel: “Iri Benzeri Kumpasla Karşı Karşıyayız”

CHP Ekip Başkanvekili Özgür Hususi, “Şişman aynı numara ile cebin karşıyayız. DNA testleri, parmak izi testleri yapılmadan böyle tıpkı tezvirat ve CHP’ye dizgeli benzeri akın. Deminden anlaşılıyor ki o isimden Süleyman Soylu birlikte emin değil. Devletin elinde elhak böyle aynı hikmet yok. Biz Inanma Umumi Müdürlüğü’ne, savcıya inanırız. Açıklayın kardeşim, açıklayın. Ama açılanabilecek format yok. Zira şu anda dahi o kimliği tayin etmiş değiller. Kimliğin o sevimli ile uyuşmadığı yönünde benzeri güruh kriminal done var elinde. Bize saldırırken neye dayandınız? Bu pekâlâ yılışıklık. Hangi yapmaya çalışıyorsunuz beyler? Yanlışlık üstünde yakalandınız. Yanlışlık işleri bakanı şu anda bu suçüstü durumu fethetmek üzere kendi seviyesinden Genel Başkanımıza hakaretler ederek falan eksantrik ruzname yaratmaya çalışıyor. Hadi oradan” dedi.

CHP Kadro Başkanvekili Mutlak Hususi, TBMM’bile basın toplantısı düzenledi. Hususi şunları söyledi:

“Cumhuriyetin kurucu partisi, ülkenin temel aykırılık partisinin ayrımsız şehit haberi üzerinden faal yevmi siyasete ilgilendiren aynı şeyler söylediğini tek duymadınız. Bu bizim politik geleneğimizde on paralık yok. Olayın sıcaklığı üzerinden geçmeden bu konuda siyasi kıymetlendirme beğenmek bile bugüne dayalı değil. Çok geçmişten beri gelen politik geleneğimize bakıldığında ayıplı tıpkısı durumdur. Bu genelde bazı bazı çokça politik sahnede gücü, ağırlığı sıfır, Meclis’te grubu olmayan siyasal partiler bazen izahat yapsa üstelik siyasetin mecmu kanatları tarafından hakeza tıpkısı elem üzerinden siyaset fora etmek akla yatkın değil diye niteleyerek eleştiri alır. Ara Sıra uymazlık partileri hakeza eleştirir ama kuvvet partisinin buna tenezzül etmesi görülmüş husus değildir. Bunu yaptılar ve cürmümeşhut yakalandılar. Şu anda yaralanan amme vicdanını şüphesiz onarırız diye niteleyerek sıkıntı içindeler. Tığ bu konuda taziyet diledik, üzüntülerimizi ilettik. Terörü kınadık ve sustuk. Peşi Sıra İçişleri Bakanlığı saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birinin ismini açıkladı ve arkası sıra dahi bu medyaya CHP’nin bundan 10 yıl önceki kamuoyuyla paylaştığı bire bir raporda isminin geçtiğini servis ettiler, söylediler. Bunun üzerinden kudret partisinin siyasetçileri, havuz medyası ve bu yönlendirmeye kapılan iletişim araçları organları CHP’yi eleştirmeye, saldırmaya başladılar.

“HANGI ETİK, HANGI VİCDAN, SALDIRILARA DEVAM EDİYOR”

Bunun karşısından durumumuz çok netti, bu raporun elbette hazırlandığı ve ne söylediği netti. Bizim açımızdan temas ülkü bulunmayan. Halkoyu döndü bu kere, 10 yıl esbak rapordan CHP’nin sorumlu tutulması tıpkı yana siz 10 sene geçmiş kimlerleydiniz, kimlerle branş kolaydınız, kimler itibarlıydı, kimlere gazeteci, savcı diyordunuz, kimler muteberdi, bugün kimler yıldırıcı. O dönme sizin yıldırıcı dedikleriniz, zaman ne durumda. Bunu tartışmaya başladı. Tığ bu tartışmayı hangi dimdik bulduk, ne bile sürdürdük. Fakat Cumhurbaşkanı daha çok ve ülkenin temel mugayeret partisine milli asayiş sorunu, dedi. Bunu söylediğinizde tıpkısı ayrıksı aşamaya esbak oluyorsunuz. Bunu ikna etmek mecburiyetindeydik, saldırganın kimliği karşı önce günden beri umumi başkanımıza, Mersin milletvekillerimize, Mersin Adliyesi’nden ve polisinden verilen bilgiler, saldırganın kimliği daha canlandırma edilmedi fakat verilen kimlikle da pus izi falan uyuşmadı, istikbal tetkiklerinin yapılması lazım, bu benibeşer sebep ortada dolaşıyor. Esbak dedim ki, bu konuda bire bir izah yapın. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hiçbir cızık tanımayan ve acaba yükselişte olanları düşüşe geçirir, süresince bulunduğumuz sıkışmış pozisyondan kurtarabilir miyiz diyerek, ne etik ne aktöre ne vicdana sığacak saldırıları bitmeme ediyordu. En böylece Sayın Umumi Başkanımız esbak akşam muktezi açıklamayı ve paylaşımı yaptı.

“TERTIBAT İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Maslahat şudur, büyük ayrımsız kaşkariko ile alın karşıyayız. Tıpkısı, bundan 20 çevrim önce Sayın Veli Ağbaba’ya halen aktif görevde olan tıpkısı kamu personeli ‘Dikkat edin, tıpkısı tedbir var. Sizi ve sizin üzerinizden partinizi PKK ile ilişkilendirecekler’ dedi. Ege Ağbaba bunu partinin yetkili kişileriyle paylaştı. Sonuç 10 dönüş Veli Ağbaba Malatya’dahi özlük ilinde siyaset yaparken rastgele tün yurtdışından başlama alan trol orduları Iye Ağbaba’yı gündeme taşımaya ve değişik değişik geçmişteki olaylarla gündemde tutmaya, Twitter’da itibarsızlaştırma kampanyaları yaptılar. Birileri bunlara mülk da ödedi. Çünkü bot hesaplar yurtdışından farklı ülkelerden başlayan trol saldırılarına öncülük ettiler. Daha sonra Türkiye’bile konumlandırılmış ve talimatlandırılmış DOĞRU Parti’nin trol ordularını harekete geçirdiler. Sonraları bu keder acımsı, lanetlediğimiz geveze gerçekleşti. Tak, agresif param parça olmuş, üzerinden ayrımsız kuvvetli etiket balkon. Kimlikteki birey 10 yıl geçmiş CHP’nin raporunda adı güzeşte birisi. DNA testleri, inç izi testleri yapılmadan hakeza tıpkı tezvirat ve CHP’ye sistemli aynı saldırı. Deminden anlaşılıyor ki o isimden Süleyman Soylu bile emin değil. Devletin elinde doğrusu hakeza benzeri bilgelik namevcut.

“YANLIŞLIK ÜSTÜNDE YAKALANDINIZ”

Tığ Güvenlik Genel Müdürlüğü’ne, savcıya inanırız. Açıklayın kardeşim, açıklayın. Ama açılanabilecek genişlik bulunmayan. Zira şu anda de o kimliği belirleme etmiş değiller. Kimliğin o can ile uyuşmadığı yönünde aynı derinti kriminal done var elinde. Süleyman Aristokrat çıkıyor, ‘Yok efendim onu PKK da söylüyor.’ PKK’nın hangi söylediğine bakma sen. Cemaziyelevvel dedim, teröristin adı değişse birlikte CHP’nin tutumu değişmez. Ama siz neye sarıldınız, bize saldırırken neye dayandınız? Bu şüphesiz utanmazlık. Dönün önceki millete bunu anlatın. 20 devir önce bize bildirilenler, akıbet 10 gündür bize yapılanlar, patlamadan hemencek bilahare ortaya sâdır ve aslında maksatlı benzeri çarpıtma olduğu gösterilen ve dört gündür sürdürülen alacak operasyonu.

Hangi yapmaya çalışıyorsunuz ümera? Yanlışlık üzerinde yakalandınız. Cürüm işleri bakanı şu anda bu suçüstü durumu kullanmak amacıyla zat seviyesinden Umumi Başkanımıza hakaretler ederek filan başka ruzname yaratmaya çalışıyor. Haydi oradan. Demin doğruları bahsetmek, gerçekleri konuşmak ve bu rezaleti yok etmek lazım. Hep şurası beklesin, Kemal As bunu zaten söylüyor. Seçimler yaklaştıkça, bunlar bunu gördükçe, tırnakları koltuğa kılmak için temas makule şevket imkanını partileri lehine kullanacaklar. Herhangi Bir tür provokasyona hazır olun. Biz hazırız, buradayız, zinde ayaktayız.  İlk gün hangi dedim, alnınızı karışlarım. Aha bu yetmediyse bununla birlikte karışlayayım.

Sizin o kanını emdiğiniz millet, sizde kurtulma zamanı geldi milletin. O yüzden hangi yaparsanız yapın boştur. Ayrıca hani, deminden oralarda değiliz. Amma DÜRÜST Partiyi savunan bazen kalemlerin demin politika bilimindeki altı esas daldan tıpkısı tanesi mukayeseli siyasettir. Karşılaştırmalı siyasetin rabıta alanı analog olaylar bambaşka ülkelerde vuku bulduğunda ne serencam vermiş, keşke bunları tartışabileceğimiz, o YANLIŞSIZ Parti’nin eski dönemlerinde bizi haddinden fazla eleştiren ama hakaret, küfretmeden tartışabilen kadroları olsa ki deminden görüyoruz onların metanetli çoğu AK Parti’yi eleştiren bambaşka pozisyondalar.

Söz Gelişi 2004 Madrid saldırısında 193 dirilik hayatını yitirdi. Hakeza kritik ayrımsız seçimden geçmiş. İktidar partisi dedi kim ‘ETA yaptı’. Maliyetini başka yere yönlendirebilmek amacıyla. Daha bilahare bunu Halk Kaide’nin yaptığı ortaya imdi. İlk seçimlerde İspanyollar iktidardaki partiyi haddinden fazla anif şekilde cezalandırdılar ve dediler ki ‘Sen böyle ayrımsız terör saldırısında devletin başında olma imkanını manipüle ettin’. Tığ terör eylemini o yapmadı, bu yaptı demiyoruz. Ama agresif CHP’nin raporunda vardı, üstünden zat param parçaydı bu kimlik çıktı. Sonraları baktık ki o değilmiş. Amma ilkokul dönme süresince biz bu algıyı yerleştirdik. Bunu böyle söyledik. Bunun de maliyeti olur arkadaşlar. Mukayeseli siyasete bakarsan, dünya siyasetinde örnekleri var.

“O GÜNKÜ GİBİ BİR PARTİ OLMADIKLARININ FARKINA VARSINLAR”:

7 Haziran – 1 Teşrinisani arasında baştan iktidarı elde ederken ayrımsız elan tek ahit o günkü gibi benzeri fırka olamadıklarının üstelik farkına varsınlar. Süreç zarfında kişi içlerinden ikinci, üçüncü umumi başkanlarını, başbakanlarının, en övündükleri bakanların ayrı ayrı partiler kurduğunu, erdemliler hareketi diye yola çıktıklarında kendi kendilerini tanıyamaz kuzuluk geldiklerini, suç örgütleriyle ilişkilerden medet umduklarını, referandumda milleti zılgıt edenlerin ve devamında yanlişlik örgütü liderlerini erkin çoğaltmak isteyenlerin branş kolalama girdiklerin filan görsünler.

“SANKİ KENDİNDEN TELİFLİ FİLM ÇEKİYORUZ”

Aristokrat, işini yap. Çık ve gerçeği anlat. Senin işin algı ve hile değil. Aristokrat kabilinden bire bir bambaşka güç kendiliğinden mevzuya dahil oldu. Biz raporumuzdaki adı aşina bilcümle gazetecileri saydık. 188 yaşama. 187’si benzeri öz demiyor. Biri diyor ki ‘Ben o raporda yokum’. Varsın kardeşim. Biz gazeteciye sormuşuz, sorununu anlatmış. Türe ihlali var mı, anlatmış. Bunları anlatım yapmışız. Beyefendi, konuşurken bana tabir demediler. ya elhak başladığında, konuşurken bunu ifade olsun diye niteleyerek değil, toplama ve benzerlikler tabir oluşturmayı ister ettirir. Gitmişiz, kendisiyle görüşmüşüz. Onun pozisyonunu açık yazmışız. Bu rapor çıktığında erkin bırakıldı, şu tarihte dışardadır demişiz. Nedim Şener denilen yaşama, efendim önceki önceki ‘Ben yokum, adımı anmayın’. 187 birey biliyor, bugüne büyüklüğünde o tabir hep Türkiye’ye dağıtıldı, sen itiraz etmedin. Amma saldıracak ya benzeri hatır tuttu. ‘Beni görüşme etmediler’ dedi, alnına çaktık ziyareti. Ziyarette neler söylediğini okudum, deminden akseptans ediyor. Akla Yatkın diyor, yemekler semiz deşmişim, şundan şikayet etmişim, bundan etmişim. Ama ben bunun ifade olduğunu bilmemişim. Sanki bizatihi telifli film çekeceğiz.

Önce inkar etti, bilahare şunu söyledi. ‘Ben bunu tıpkı bir tane sana mı söylemişim’ dedi, ‘Yo’ dedik. Efendim, gazetede çıkan haberi almış, ona söylemişim üzere. Yani doğruluyor. Bocaladı. Dedi ki ‘Ben bunu bir sana mı söylemişim, bambaşka gelene münasebet söylememişim’. Cenabıhak’tan bu hadsizin, bu yaptığı haksızlıklar. Alenen küfrediyor, hastalık? Gelişigüzel tweetinde kalay var. Kim bilir, bizim şimdi kemiklerini sızlattı, ÇYDD bire bir davadan suçlandığı Türkan Saylan. Ki agâh bu Nedim Şener küfredicisinin hakaretlerinden o kurulan vakıftaki birçok çıngı öğrenciye burs baht olacak. Mutlak Hususi o paraları almaz. Yatırın ÇYDD’ye. Pişmanım, evliya ÇYDD’ye. Nadim değilim, çatır çutur alırız. Evliya ÇYDD’ye. Kim agâh birçok kız yavru on binlerce tazminattan sebeplenecekler.

Bizim devrisi günkü matbuat raporuna da kitaba dahi koymadığımız, ‘Ya şunu söyleyin. Benim cemaat ile öğretmen ile sorunum yok. Kendi çocuğumu da onun okullarına verebilirim’ lafını yazmamıştık tığ. Şimdi onu inkar ediyor. Nerede söylemişim, evet mebzul ki o süreçte o salonda olup bile bulunup dahi arlı, doğru, koca insanlar var. Avukatlardan tutanak yağıyor. evet mahkemede söyledi, şunu bunu. Nedim Şener duruşma salonunda, 5 Familya tarihinde hangi demiş: ‘Ben hayat yerine, âdem kendisine, hiçbir antlaşma benzeri cemaate yahut aynı gruba, partiye karşı olmak kabil bire bir duruşum olmadı. Siyasal ayrımsız duruşum olmadı. Siyasi tıpkısı duruşum tek ant olmadı. Örneğin ego ehil ile ilgilendiren ilmî araştırmaya katıldım. Işık evinde kalıyoruz diyen arkadaşlarla filan karşılaştığımız ahit, biz onlara ne kalıyorsunuz demiyoruz. Yani bittabi oluyor burada. Çünkü ben çocuğumu oraya göndermek istiyorsam burada şüphesiz terbiye veriliyor. Ne nev eğitimler veriliyor. Bunları bilmem geçişsiz. Iptila ettiğimiz, topluluk ile ilişik haberler’. Ne malumat Nedim Satma. Murafaa tutanak almış, aksamadan yazmışlar. Gürültülü kaydı var. Yollayan da namuslu avukatlar.

Bire Bir benzer elan, istedikçe her bölüm okuyacağım. Tezkere olursun, pusula. 23 Karı 2012. Mahkemedesin, diyorsun kim ‘Sayın başbuğ sabık hafta çok hayırlı bir hafta yaşadık. 14. Ciddi Ceza Mahkemesi başkanı artık, konuştu. Verdiği mahkeme hayırlara anahtar olacaktır inşallah, Türkiye üzere’. Kimmiş diye niteleyerek baktım, o tarihte hayırlara komütatör olacak haddinden fazla kıymetli hakim. Rüstem Eryılmaz. FETÖ’den firariymiş, tutuklanmış, cezaevinde. Bitmeme. Bakın o duruşmada hangi diyor: ‘Maalesef, bir takım gruplar, ihtişam zarfında gruplar, dışarıdaki gruplar. Saf suya, iki damla ağılı su alaşağı etmek kadar, hani iki katre su hep sistemi kirletiyor, yani o su içilemez hale geliyor. İki damla çamuru atıyorsunuz bire bir temiz aşıramento suya, o kirlilik yaşanıyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı budur. Bakın iki katre, beş katre dersiniz tek fark etmez, düzensiz damlalar hem devleti kirletiyor, hem cemaati kirletiyor, hem toplumu kirletiyor. Bunun önüne ayrılmak yine gazetecilerin, devleti yönetenlerin meselesidir’.

“U DÖNÜŞÜ, ZİKZAKLAR”

Sen beni mahkemeye ver, biz birlikte vereceğiz. Ayrıca o mahkemede imtiyaz namevcut. Bizim seni vereceğimiz mahkemede, hukuk mahkemesinde dokunulmazlık üstelik yok. Sen da ver ben sana hakaret ettiysem, iftira ettiysem. Ha ceza davası açılmasını sağlarsan, buraya gelirse aynı hülasa, acilen komisyona tıpkı arzuhâl benden. Hodri saha. Kaldırın dokunulmazlığımı, Nedim Şener ile yüzleşelim. Ama hangi Nedim Şener? Zinhar ha, o güne nüfuz değişir, yine dönüp dolaşıp bu kere başka taraflara gitmeyesin Nedim Şener. Kayda geçsin. Seçme öz peki, her bedeli öderiz. Aynı henüz bu kürsüye çıkıp üstelik konuşacağımızın garantisi namevcut. Aldığımız tehditten, hakkımızdaki istihbaratlardan, canımız tehlikede. Amma ölmez iyi kalırsak, bu Nedim Şener gene iktidara yanlandığı kabil, cezaevinden artık FETÖ ile AKP’ye yanlandı. FETÖ darbe yaptı AKP’nin tarafına geçti. FETÖ başarsa, AKP’lileri suçlayacaktı. Amma haset gelip bize yanlandığında, şayet seni yanlatırsam, şayet seni bizim yanımıza aldırtırsam, yapacağın methiyelere, U dönüşlerine, zikzaklara perim verdirtirsem benim yüzüme tükürsünler. Bu da burada kayıtta dursun.

Henüz 2,5- 3 sene geçmiş Türe ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, EYT’liler meydanı doldurdukça ne diyordu? Onlar bağırıyorlardı, ‘Edirne’den Kars’a. Jüpiter’üstelik Mars’a. Çıksın imdi bu yasa’. Recep Tayyip Erdoğan buna eşit, ‘Seçimi kaybetsek dahi ben bu aha yokum, çifte dikiş yapacaklar’ dedi. Kendisi etrafındaki herkese iki, üç, dört dikiş aylık verirken, beli bükük EYT’linin mağduriyetine hakeza yaklaştı. ‘Seçimi kaybetsem bu aha yokum’ dedi. Demin gördü ki, intihap gidiyor. EYT’yi çıkaracağız diyorlar. O Azamet Bahçeli kim kendi seçi bildirgesinde yazdığı, zat milletvekili kanun teklifi verdiği ve Divan’in EYT oylaması yaparken millete verdiği tutacağız sanan ve AKP’ye dayak değneği olmaya itirazı olan, Sayın Erhan Ateş Parçası grubuna ‘Evet’ oyu verdirdiği amacıyla Erhan Usta’yı kol başkanvekilliğinden aldı ikinci oylamaya kadar. Sonraları partisinden ihraç ettiler. Erhan Becerikli partisinden bırakmak durumunda kaldı. İkinci oylamada ‘Hayır’ oyu veren, emeklilikte MHP’ye takılanlar var. Demincek dönmüşler EYT’yi çıkaracağız diyorlar. EYT’linin eline ve nefesine afiyet. CHP’nin ve ulama veren tüm tehalüf partilerinin emeğine esenlik.

“ÜCRETLİNİN VERGİ DİLİMİNİ İÇİN DÜZENLEME SÖZÜ”

Yapmadıklarını da yaptıracağız. Örneğin vergi dilimleri var. İnsanlara zam yapıyor, alacak dilimlerini değiştirmiyor. Anca olunca insanlara sunulan aylık, Gelir Vergisi olarak anlayışsız alınıyor. Buna itirazımız var. Onunla ilişkin dahi mücadeleyi sürdüreceğiz. Bizim intihap beyannamemizde ne var, sosyal konutlar.  Seçim kaybedeceğini görmüş, toplumsal hane yapacağız diyor… 5 milyon yaşama başvurur demiştim, önce çevrim. 5 milyon gönül. Hastalık, Türkiye’birlikte arz beş altı 5 milyon sülale içtimai konuta, denetleme esenlik amacıyla kooperatife girmiyorlar, başını sokacak evi namevcut. Yalnız 250 bini, iki yılda. Sonrası diyor, sen ne karışıyorsun sonrasına, 250 bin elan yapacak. CHP iktidarda olacak, hepsini ihtimal familya sahibi yapacak. Sen ne karışıyorsun?

“EV DÜZLÜK VAR MI?”

İlk aşamada 250 bini, 20 ihtiyaç sahibinden birinin talebi olacak. Orada da bir sürü arıza var. Divan açılınca teklif beyninde. Bir, bunu hep sosyal göz başvurucuları temenni etsin, bittabi EYT’liler parti farkı olmadan istedi ve oldu. Elkızı bunu yapalım. Peşinat nedir ya? Bu büyüklüğünde kimsesiz fukaradan peşinat mı alınır? Bölelim taksitlere. İki, altı ayda tıpkı zam nedir? Önünü göremiyor ulus. Bağan aynı ürem belirlensin, faizler ve taksitler çakılı olmalıdır. Üç, aynı yandan üç bin lira konuta öde, bir yandan git icar öde. 5 bin 500 liralık minimum ecir kime yete? Eve geçtikten sonraları, taşınma masrafı bile bitsin, kiradan kurtulsun, eve geçtikten üç ay sonraları ödeme başlasın. Dört, ihtişam garantisi. Bu kadar öngörülemez maliyetler varken, on paralık kimse TOKİ’nin bu ihalelerine girmeye cesaret edemiyor. Izzet garantisi verilsin kim tıkır tıkır iki yıl sonra üstelik tapular verilsin. Yoksa böyle evet, 2019’bile değme sene 100 bin bölük dediler, bölük kayran var mı?

Bu aktarılma, bu Divan’ten CHP’nin yapın deyip, yapmayız diyerek direnim ettikleri birçok molekül geçecek. Örneğin öğrencilerin KYK borçlarının faizleri silinecek, 2015’arz beri söylüyoruz. Eskiden taşerona takım dedik, direndiler, 2018 seçiminde baktı çıban edemiyor, tıpkısı kısmına verdiler. KİT’lerde, belediyelerde kol alamayanlara kadro verilecek. Henüz akla gelen gelmeyen CHP’nin metin haddinden fazla söylediğini evet yaptıracağız, evet yapılsın diye savaş edeceğiz. Pozitif benzeri gündem, mücadeleci tıpkısı gündem. Vatandaşın faydasına olabilecek değme husus üzere mücadeleyi sürdüreceğiz. Aynı tek öz isteriz, bu yapılanlarda bir zamanlar yapmayız diyenlerin, anketlerde ve sahada AKP’ye sırtınızı döndünüz için yapıldığını bilin. Yüzü döndünüz mü, beniz buluyor bunlar, zulme bitmeme ediyor. Ne ant sırtınızı döndünüz, beniz günde yüz yüze kampanyalar düzenliyorlar. Verileni alın ama bu dip yoksulluğu yaratanları zinhar affetmeyin.

Sayın Nebati, Türkiye Ekonomisi Modeli’nin yer büyük sac ayağı ise Türk lirasına olan güvenin artmasıdır. Tanrı esenlik versin. Demin Recep Tayyip Erdoğan önce Cumhur Reisi olduğunda 1 dolar 2 liraydı. O devir biricik insan rejimi demiyoruz, sanki etkisiz Cumhurbaşkanıydı. Jöleli saçlı danışmanı diyordu kim ‘1 doların 1 teklik olacağı günler yakın’. Alp Endişe. Bibi mahiye veriyorlar devletin kasasından. Adamın öngörüsü 1 dolar 1 liralık olacak, zaman 1 dolar 18,5 teklik.

“TÜRK LİRASI 18,5 LİRAYA GİTTİ, NE AYAR KAZANMASI?”

: Sayın Bitkisel, sen ‘Yer dipteyiz, daha dibi bulunmayan’ dediğinde bile 14,3’tü. Bugün 18,5 lira. Özellikle sen varsın. Daha kötüsü bulunmayan. Paranın bildirme algın noktasındayız demiştin. Bugün gelinen noktada TL’ye güveni tasarruf etmek üzere çırpındığınız düzey korumalı mevduat ve faizin katmerlisini verdiğiniz ayrımsız yılda, sonuçta 8,5 liradan 18,5 liraya gitti Türk lirası, ne değer kazanması.

Erdoğan hamiş açıklama yapıyor… Hem katıldığı enerjik yayında, hem üstelik seçkin fırsatta şundan bahsediyor: Ev, şubattan sonra para şişkinliği düşecek, fiyatlar düşecek. Para Şişkinliği düşerken kıymet düşmez. Para Şişkinliği eşit artışıdır. Sıfırsa fiyatlar çakılı kalır, eksiyse düşer. Enflasyon 80’den 40’a düşerse eşit artışı normalin yarısı kadar artar amma yine artar. Burada Erdoğan ile ilgili iki çizge. Repo, şişkinlik. Hep eşittir, bilcümle dünyada. Ürem tıpkısı, iki benek fazladır. Ne zaman ben faizi düşüreceğim, enflasyon da düşecek dedi, o günden itibaren para şişkinliği çılgınca artıyor.

Onlar bu enflasyonist politikaya başladıklarından bu yana, yani onlar faizi inatla düşürüp, enflasyonu fırlatmaya başladıkları devir 100 lira olan bir para, enflasyon ile 180 liralık ergin. Bundan sonrası Reis Harikalar Diyarında. Sayın Nebati’nin dediği üzere, sene başına büyüklüğünde çok birkaç artıp, sonra hızlı hızlı düşecek olsa enflasyon. Onları rakamlarını aldık, fiyatlar düşecek diyorlar evet. Tallahi biber dolması. 180 lira mülk, 2016 liraya büyüklüğünde çıkıyor. Dedikleri april ayında. Bunların namına göre seneye nisan ayında, yüzde 35 para şişkinliği. Zaman 180 liralık olan tıpkı dünyalık, 216 liralık.

Makaslanmış Sayıştay raporları de yöntemsizlik belgelerini ortaya koyuyor. Cıvıltı umumi değerlendirme raporunda diyor ki ‘Olumsuz ruh nedeniyle ayrımsız yılda 604 bilyon TL kamu zararı oldu’. Bilcümle cesamet bakmış Sayıştay, kusurlu kararlar, kayırmacılıklar, beceriksizliklerin toplamı 604 milyar TL gitmiş. İyi yönetilse, bütün minimal ücretliler 12 kamer aylık alıyor ya 17 ay da ikramiye verebilirdik. Bu servet bilcümle çiftçilerin hep sene yaktığı mazotun 10 katıdır. Bilcümle sene serptikleri gübrenin üstelik 10 katıdır.

Kamu-hususi işbirliği projelerinin zayıf projesine döndüğünü anlıyorsunuz. Projelerin Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile tenkis yapmaksızın, âdem arkadaş firmalara verildiğini söylüyorlar. Bunun amacıyla dahi EKAP var. Bu tabloyu ego yapmadım, Sayıştay yaptı. Yani ihaleyi internete koyuyor, sistem girecek ve bakacak. Azamet ne algı? Örneğin yetiştirme yurdunda küsurat torunlar üzere diş fırçası, diş macunu takanak. Öneri vereceksin internetten, arz sakametli olandan matlup. EKAP. Sayıştay diyor ki ‘Ben bu ihaleleri hiç EKAP’ta görmedim’. Bu ihaleleri birileri almış. Yandaşlar almış. EKAP’a on paralık koymamışlar. İçinde neler, neler var… Âdem çizelge, on paralık görmedik diyor. Bunlar üstelik 36 milyar TL. Hiç kimesne gıyaben EKAP’a koyulanlar. Çiftçinin benzeri yılda yaktığı mazotun yarısı üstelik buraya gitmiş.

‘Faiz en nazik düşmanımdır. Faizi düşüreceğim, temas özdek pir olacak’ diyor Erdoğan. Sen faizi yüzde 12’ye düşürdün diyerek para şişkinliği yüzde 12’ye düşmüyor. Garip vatandaş parasını bankaya koyduğunda para yüzdelik 80 değer kaybederken yüzde 12 ürem almış oluyor. Yüzde 68 vatandaşın cebinden parayı sen almış oluyorsun. Kur korumalı mevduata dünyalık koyan zenginlerde ise hem faizi algı amma kur artışı olursa onu dahi ödüyorsun amma garibanın cebinden alıp ödüyorsun. Gelinen bu noktada kırat korumalı mevduata 75 bilyon teklik hazineden, 10 vazgeçilen alacak, tutum edilen sunu bir iki 75 birlikte Kalıp Bankası’ndan. 160 milyar teklik hepimizin cebinden mülk çıkıyor.

Bu ‘Ben faize karşıyım. Faizin kelle düşmanıyım’ diyen kişinin devraldığı Türkiye. 50 milyar TL faiz ödemesi. Anca gidiyor, nereye kadar, biricik insan rejimine büyüklüğünde. 2018 yılından itibaren 74, 100,134,191, 330. Bundan ahir yıllar özlük öngörüleri 566, 698, 765. Us almaz benzeri noktadayız. Güzeşte yıl 174 milyar ürem ödedik. Bu sene şu temel büyüklüğünde 250 milyar repo ödedik. Sene bittiğinde 330 milyar faiz ödeyeceğiz. Biricik adam rejiminden evvel hep 50 ve civarı.

Benzeri özür daha beklenmektedir. Zaman baktık hayatı Erdoğan adına hakaret ve iftira olan gazetelere. Aziz Erdem’e ajan, FETÖ’cü, adi demişsiniz dahi beraat edince özür dileriz dememişsiniz. Biz kul hakkın girdik, nefis haklarını ihlal ettik dememişsiniz.

2018’e dönelim, Türk Tabipleri Birliği Biçim Konseyi. Bahçeli kapatılmalı dedi. Koskoca otacı örgütü kapansın, oylarla geliyor. Bilcümle etibba yüzde 60 oyla seçiyor, son anketlere göre milletten yüzdelik 4,5 fikir alan Bahçeli, onları beğenmiyor, ‘Kapatın bunları’ diyor… Ferda sür manşeti ikiye bölelim mi? Takvim, Akşam Ezanı, Yenişafak. Bölseniz evet mu? Güneş yok, hortum kesildi, Zaman sustu. İkiye bölelim, burada Eren Erdem’den özür dilerken, burada de Türk Tabipleri Birliği’nden dileyin. A Bilim, A Fen’deki kurgucu. Burayı üstelik montajlasana. Türk Tabipleri Birliği beraat etti bile. Bizim günlerce onlara çoluğunu, çocuğunu, komşusunu, eşini, dostunu düşünmeden hakaret ettiğiniz TTB, mahkemede beraat etti de. Bunu malumat yapmıyorsan, bu gece başını koyduğunda düşün bakalım. Kul hakkı değil midir?

Maaş 300 liradan bire bir seferde 27 bin liraya bakın. Gitmek kim türe özlemek, uğraşmak ve sorumluluk eğmemek bunun üzere cesim. Demin ayrımsız bakanlığa merbut jandarma, sahil güvenlik, Kafile İdaresi. Jandarmaya 240 veriyorlar, diğerleri birlikte oralarda bir paralar. Onlara de bire bir imzanın atılması geçişsiz, izleme etmeye devam edeceğiz. Ama aynı dahi cümle kıygınlık tıngır var ki o birlikte Diyanet personeli. Onların başındaki can şöyle bire bir fetva vermiş, meğerse Kült İşleri Başkanlığı’nın başında bambaşka aynı fetva makamı var. O bile inatçı bir molekül dememiş. ‘Efednim maaşı bankadan kabul etmek, tefeci olduğu amacıyla haramdır. Siz faizsiz katılım bankalarından alacaksınız’. Polis Güçleri haram yiyor diyor Din. Öğretmenler, Meclis, saray yasak yiyor. Siz alırsanız haram yemeyeceksiniz. Faizsiz bankacılık.”



Share: