Eti Üniversitesi Keyif Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Umum Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Gülay Yılmazer, “Kardiyovasküler çor riski belki 40’lı yaşlarda ortaya çıkma tıpkısı hastalıkken tığ bu riski beyinli telefon bağımlılığıyla birlikte daha er yaşlara kaydırmış oluyoruz.” dedi.
Yılmazer, AA muhabirine, ergenliğin, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçtiği devir olmasından dünya sonuç etap büyük olduğunu, ergenlik döneminin metin geçirilmesiyle yetişkinliğe dahi dimdik tıpkı baş yapılabileceğini söyledi.
Bireyin ergenlik döneminde bağımlılıklara cebin daha örtüsüz olduğunu dile getiren Yılmazer, dünyada son dönemde bir lahzada kalan aptal telefon kullanımının özellikle ergenlerde fiziksel ve psikososyal sorunlara hastalık olabileceğini vurguladı.
Ergenlik döneminde görülen bunalım ve anksiyetenin, ergenin benzeri arayış içre olmasından kaynaklandığına işaret eden Yılmazer, bu durumda içine kapanan ergenin akil telefonu ayrımsız kaçış noktası namına kullanabildiğini anlattı.
Ergenlerde telefon bağımlılığı dayanabilen çokça sorunu dahi yanı sıra getiriyor
Yoğun telefon kullanımının gittikçe bağımlılığa dönüştüğünün altını çizen Yılmazer, “Alelhusus familya, böğür, refik ve öğretmenlerle olan münasebat, akıllı telefon bağımlılığıyla ilgili riski olumlu evet da hırçın yönde tetikleyebilecektir. Toplumsal destek ağlarının hararetli olması uslu telefon bağımlılığı riskini azaltırken, tüm bilakis bu ağların zayıf olması ergenleri ayrımlı bire bir arayış içine yönlendirebilecektir. Ergenlerde telefon bağımlılığı kalp durum bozuklukları, bunluk, anksiyete, düşük kibir saygısı, sedanter yaşam tarzı (düzensiz fiziksel aktivitenin olduğu evet da fiziki aktivitenin olmadığı hayat tarzı), obezite ve beraberinde getirdiği sem, rüyet bozuklukları ergenlerde karşımıza çıkan fiziksel ve psikososyal mesail beyninde düzlük alıyor.” diyerek konuştu.
Ergenlik çağının riske atılamayacak kadar heybetli olduğunu vurgulayan Yılmazer, “Ergenler bizler üzere çok kıymetli. Yetişkinliğe intikal sürecinde kayran alıyorlar. Bu süreçte tığ onları dokuncalı alışkanlıklardan hangi büyüklüğünde uzak tutabilirsek, ne büyüklüğünde temiz bakımını sağlayabilecek bire bir can yetiştirebilirsek, o kadar mıhlı toplumların oluşmasına yardım sağlayabileceğiz.” ifadesini kullandı.
Yılmazer, ebeveynlerin oynamak üzere çocuklarının önüne beyinli telefon koymasının, çocuğun gelecekte telefon bağımlısı olmasına bozukluk olacağından yağlık son evre yanlış olduğunu dile getirdi.
Obezitenin, beyinli telefon bağımlılığının karşıt fiziki etkilerinden biri olduğuna dikkati calip Yılmazer, şunları kaydetti:
“Obeziteyle alay malay vakayiname emraz artacak. Belen çevresinde, nefes basıncında, bilek damarı hızında artma olacak, kardiyovasküler hastalıkları tetikleyebilecek. Şeb geç saatlere büyüklüğünde uyumama, gündüz aymazlık haliyle uyanış, uyku bozukluklarını beraberinde getirecek. amma velakin elbette ki boğunç ve başka fizyolojik sorunlar tetiklenebilecek. Bunların hepsi esasen yetişkinlik çağında ortaya çıkabilen sorunları henüz er yaşlara çekmiş oluyor. Kardiyovasküler çor riski ihtimal 40’lı yaşlarda ortaya çıkacak aynı hastalıkken tığ bu riski daha erken yaşlara kaydırmış oluyoruz, fikirli telefon bağımlılığıyla birlikte. Sedanter yaşamımız birlikte daraç tagaddi alışkanlığı ve obezitenin ortaya çıkışı içki lipid düzeylerimizi artıracak, kollestrol düzeylerimiz yükselecek, koku basıncımız artacak ve 40 yaş ve üstünde ortaya çıkabilecek bu riskler bundan sonra 15 yaşından itibaren misil almaya başlayacak ve süreğen hastalıklara dayanç hazırlayacak.”
Yılmazer, ergenin telefon bağımlısı olmaması için ebeveynleri aracılığıyla içtimai ve sportif faaliyetlere yönlendirilmesi gerektiğini, evde kemirmek masasında ve yatak odasında telefon kullanımının kısıtlanması kadar çalışmalar yapılabileceğini sözlerine ekledi.
